<html><head><meta http-equiv="Content-Type" content="text/html; charset=UTF-8"></head> <body leftmargin="25" topmargin="20" font face="Verdana" size="2"><b><font face="Verdana" size="2">DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2020/3139 E. , 2021/2081 K.</font></b><ul><li style="font-family:Verdana;font-size:12;font-weight:bold"></li></ul><ul style="list-style-type: circle;font-family:Verdana;color:#104d96;font-size:12"></ul><br> <b><font face="Verdana" size="2">"İçtihat Metni"</font></b><p align="justify"><font face="Verdana" size="2"> T.C.<br> D A N I Ş T A Y<br>İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU<br>Esas No : 2020/3139<br>Karar No : 2021/2081 <br><br>TEMYİZ EDENLER: 1- (DAVACI) : … Derneği<br> 2- (DAVALI) : … Bakanlığı <br> VEKİLİ : Av. …<br><br>DİĞER DAVALI : …<br><br>İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 20/02/2020 tarih ve E:2018/4936, K:2020/742 sayılı kararının, davacı tarafından esas yönünden, davalı idarelerden … Bakanlığı tarafından yargılama giderleri yönünden karşılıklı olarak temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.<br><br>YARGILAMA SÜRECİ :<br>Dava konusu istem: Dava; 08/09/2016 tarih ve 29825 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 07/09/2016 tarih ve 2016/9154 sayılı Kararname'nin eki "Gün Işığından Daha Fazla Yararlanmak Amacıyla Bütün Yurtta Yaz Saati Uygulanması Hakkında Karar"ın iptali istemiyle açılmıştır. <br>Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 20/02/2020 tarih ve E:2018/4936, K:2020/742 sayılı kararıyla;<br>Dava konusu 08/09/2016 tarih ve 29825 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 07/09/2016 tarih ve 2016/9154 sayılı Kararname'nin eki "Gün Işığından Daha Fazla Yararlanmak Amacıyla Bütün Yurtta Yaz Saati Uygulanması Hakkında Karar"'ın 28/10/2017 tarih ve 30224 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 23/10/2017 tarih ve 2017/10921 sayılı Kararnamenin Eki Karar ile yürürlükten kaldırıldığı, dolayısıyla davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, toplam 653,70-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. <br> <br>TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : <br>Davacı tarafından, dava konusu edilen Kararın, 139 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile aynı sonucu doğurduğu dolayısıyla davanın konusuz kaldığının ileri sürülmesinin isabetli olmadığı; hukuka aykırı uygulamanın halen devam ettiği, işin esasına girilerek dava konusu Kararın iptaline karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.<br>Davalı idarelerden … Bakanlığı tarafından, dava konusu Kararın yürürlükten kalkmış olması nedeniyle davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen, yargılama giderlerinin idareleri üzerinde bırakılmasında hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülmektedir.<br><br>KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : <br>Davacı tarafından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.<br>Davalı idareler tarafından, savunma verilmemiştir.<br><br>DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.<br><br>TÜRK MİLLETİ ADINA<br>Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:<br><br>HUKUKİ DEĞERLENDİRME:<br>Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;<br>"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,<br>b) Hukuka aykırı karar verilmesi,<br>c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.<br>Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. <br><br>KARAR SONUCU:<br> Açıklanan nedenlerle;<br>1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,<br>2. Dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik Danıştay Onuncu Dairesinin 20/02/2020 tarih ve E:2018/4936, K:2020/742 sayılı kararının ONANMASINA, <br>3. Kesin olarak 27/10/2021 tarihinde, oyçokluğu ile karar verildi.<br> <br>KARŞI OY <br>X- Dava, 08/09/2016 tarih ve 29825 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 07/09/2016 tarih ve 2016/9154 sayılı Kararname'nin eki "Gün Işığından Daha Fazla Yararlanmak Amacıyla Bütün Yurtta Yaz Saati Uygulanması Hakkında Karar"ın iptali istemiyle açılmış, Danıştay Onuncu Dairesinin 20/02/2020 tarih ve E:2018/4936, K:2020/742 sayılı kararında, dava konusu Karar"ın 28/10/2017 tarih ve 30224 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 23/10/2017 tarih ve 2017/10921 sayılı Kararnamenin Eki Karar ile yürürlükten kaldırıldığı gerekçesiyle, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, toplam 653,70-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir.<br>2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde, bu Kanun'da hüküm bulunmayan ve madde metninde sayılan hallerde 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun uygulanacağı belirtilmiş, sözü edilen haller arasında “yargılama giderlerine” de yer verilmiş, 04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450. maddesiyle 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlükten kaldırılmış, aynı Kanun’un 447. maddesinin 2. fıkrasında ise; “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarih ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.<br>6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Yargılama giderinin kapsamı” başlıklı 331. maddesinde yargılama giderlerini oluşturan unsurlar sayılmış, maddenin 1/ğ bendinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderleri arasında olduğu belirtilmiş, Kanun’un “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrasında da; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralına yer verilmiştir.<br>Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu 08/09/2016 tarih ve 29825 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 07/09/2016 tarih ve 2016/9154 sayılı Kararname'nin eki "Gün Işığından Daha Fazla Yararlanmak Amacıyla Bütün Yurtta Yaz Saati Uygulanması Hakkında Karar"'ın 28/10/2017 tarih ve 30224 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 23/10/2017 tarih ve 2017/10921 sayılı Kararnamenin Eki Karar ile yürürlükten kaldırıldığından söz edilerek, davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen yargılama giderlerinin davalı idarece davacıya ödenmesine hükmedildiği görülmektedir.<br>2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinde yer alan atıf hükmü uyarınca yargılama giderleri konusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. 6100 sayılı Kanun’un 331. maddesinin 1. fıkrasında, davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde yargılama giderlerinin ne şekilde takdir edileceği hususu düzenlenmiştir. Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu 08/09/2016 tarih ve 29825 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 07/09/2016 tarih ve 2016/9154 sayılı Kararname'nin eki "Gün Işığından Daha Fazla Yararlanmak Amacıyla Bütün Yurtta Yaz Saati Uygulanması Hakkında Karar"ın 28/10/2017 tarih ve 30224 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 23/10/2017 tarih ve 2017/10921 sayılı Kararnamenin Eki Karar ile yürürlükten kaldırıldığından bahisle uyuşmazlık hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş olması nedeniyle, başvuruya konu kararın hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine 6100 sayılı Kanun’un metnine yer verilen 331. maddesinin 1. fıkrasındaki kural çerçevesinde hükmedilmesi gerekir.<br>Bu durumda; konusu kalmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı kararıyla neticelenen davada, tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumları belirlenip buna göre yargılama giderleri konusunda hüküm kurulması gerekirken, böyle bir değerlendirme yapılmaksızın, davanın açılmasına davalı idarenin sebebiyet verdiği gerekçesine dayalı olarak yargılama giderlerinin davalı idareye yükletilmesine hükmedilmiş olduğundan, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile temyiz başvurusuna konu kararın bu yönden bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyoruz. </font></p></body></html>