<html><head><meta http-equiv="Content-Type" content="text/html; charset=UTF-8"></head> <body leftmargin="25" topmargin="20" font face="Verdana" size="2"><b><font face="Verdana" size="2">Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2020/4918 E. , 2024/584 K.</font></b><ul><li style="font-family:Verdana;font-size:12;font-weight:bold"></li></ul><ul style="list-style-type: circle;font-family:Verdana;color:#104d96;font-size:12"></ul><br> <b><font face="Verdana" size="2">"İçtihat Metni"</font></b><p align="justify"><font face="Verdana" size="2"> T.C.<br> D A N I Ş T A Y<br>ONİKİNCİ DAİRE<br>Esas No : 2020/4918<br>Karar No : 2024/584 <br><br>TEMYİZ EDEN (TARAFLAR) : <br> 1- DAVACI : … <br> VEKİLİ : Av. …<br><br> 2- DAVALI : …Bakanlığı <br> VEKİLİ : Av. …<br><br>İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.<br><br>YARGILAMA SÜRECİ :<br>Dava konusu istem: Hava Kuvvetleri Komutanlığında astsubay olarak görev yapan davacının, 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu uyarınca Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) itibarını sarsacak şekilde ahlak dışı hareketlerde bulunduğundan bahisle TSK'dan ayırma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 20/03/2014 tarihli işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararına karşı Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru neticesinde, Anayasa Mahkemesinin özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğine ilişkin kararı üzerine yeniden yapılan yargılamada, …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile dava konusu işlemin iptaline karar verildiğinden bahisle, söz konusu işlem nedeniyle uğradığı zarara karşılık fazla ilişkin hakkı saklı kalmak suretiyle 1.000,00-TL (miktar artırımıyla 207.452,65-TL) maddi tazminatın yasal faiziyle ve 50.000,00-TL manevi zararın işlemin tebliğ edildiği tarihten (20/03/2014) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.<br>İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; idare, kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup, idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararların idare hukuku kuralları çerçevesinde hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereğince tazmin edilmesi gerektiği; bakılan davada, davacının TSK'dan ayırma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin kesinleşmiş mahkeme kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, hizmet kusuru çerçevesinde, idarenin kendi işleminden kaynaklanan zararları davacıya ödemekle yükümlü olduğu; maddi tazminat istemi yönünden, davacının statü dışında geçirdiği süre boyunca yoksun kaldığı 196.944,63-TL tutarındaki aylığın faizsiz olarak davanın açıldığı tarihten sonra (29/11/2018 tarihinde) davacıya ödendiği ve bu kısım yönünden davanın konusuz kaldığı; bununla birlikte, kamu görevinden ihraç edildiği tarih ile görevine iade edildiği tarih arasında geçen sürede ödemenin gecikmiş olması nedeniyle davacının faiz tutarı kadar zarara uğramış olduğu anlaşıldığından, söz konusu aylıkların faizinin de davacıya ödenmesi gerektiği; ayrıca, davacının statü dışında geçirdiği zaman aralığına ilişkin olarak davalı idarece gönderilen OYAK aidatları için hesaplanan ve OYAK tarafından 11/11/2019 tarihli yazı ile bildirilen emsal farkı tutarı olan 10.507,65-TL'nin ise davalı idarece davacıya ödenmesi gerektiği; manevi tazminat istemi yönünden, davacının, yargı kararıyla iptal edilen işlem nedeniyle uğradığı manevi zararın hizmet kusuru kapsamında tazmini gerekmekte olup davacının duyduğu üzüntü ve ızdırabın karşılığı olarak takdiren 30.000,00-TL manevi tazminatın davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle; maddi tazminat isteminin aylıklara ilişkin kısmı olan 196,944,63-TL yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacının yoksun kaldığı aylıklara hakediş tarihinden ödeme tarihine kadar hesaplanacak yasal faizin davacıya ödenmesine; maddi tazminat isteminin OYAK aidatlarına ilişkin kısmı olan ve emsal farkı tutarı olarak hesaplanan 10.507,46-TL'nin, 1.000,00-TL'lik kısmının davanın açıldığı tarihten (17/08/2018) itibaren, kalan 9.507,46-TL'lik kısmının ise ıslah dilekçesinin davalı idareye tebliğ tarihinden (25/11/2019) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, maddi tazminat yönünden fazlaya ilişkin faiz isteminin reddine; 30.000,00-TL manevi tazminatının dava tarihinden (17/08/2018) itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat ve faiz isteminin ise reddine karar verilmiştir.<br>Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu, davacı ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.<br><br>TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :<br>Davacı tarafından; uyuşmazlığın niteliği dikkate alındığında, dava dilekçesinde talep edilen 50.000,00-TL yerine 30.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesinde ve hükmedilen manevi tazminata da, işlem tarihi (20/03/2014) yerine dava tarihinden (17/08/2018) itibaren faiz işletilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı; hükmedilecek manevi tazminatın önceden bilinmesi mümkün olmadığından, reddedilen kısım yönünden idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu; ayrıca, OYAK emsal fark tutarına hakediş tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği; diğer taraftan, yoksun kaldığı aylık tutarlarının dava açıldıktan ve cevap verme süresi geçtikten sonra ödendiği, bu nedenle, söz konusu aylık tutarları dahil edilmeksizin nisbi vekalet ücreti hesaplanmasının hukuka aykırı olduğu belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.<br>Davalı idare tarafından; uyuşmazlıkta, idareye izafe edilebilecek bir hizmet kusuru olmadığından, tazminat istemine ilişkin olarak kabul yönünde hüküm kurulmasında hukuka uygunluk bulunmadığı, TSK'dan ayırma işlemi nedeniyle davacının manevi tazminat isteminin hukuki dayanaktan yoksun olduğu; ayrıca, manevi tazminata karar tarihinden faiz işletilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren işletilmesinde usul kurallarına uygunluk bulunmadığı belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.<br><br>KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davacı tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş; davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.<br><br>DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …<br>DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.<br><br>TÜRK MİLLETİ ADINA<br>Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:<br><br>HUKUKİ DEĞERLENDİRME:<br>Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.<br>Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.<br>Diğer taraftan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun, 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı kuralına yer verilmiştir.<br>Bir idari işlem veya eylem nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davalarda, uygulanacak yasal faizin başlangıç tarihi olarak; idareye başvuru varsa başvuru tarihinin, başvuru yoksa davanın açıldığı tarihin esas alınması gerektiği hususu, Danıştay içtihatlarıyla istikrar kazanmıştır. <br>Bu durumda, İdare Mahkemesince, işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarına uygulanacak yasal faizin başlangıç tarihi olarak, davanın açıldığı tarihin esas alınması gerekirken, "...yoksun kaldığı aylıklara hakediş tarihinden ödeme tarihine kadar hesaplanacak yasal faizin davacıya ödenmesine..." şeklinde hüküm kurulmasında ve Bölge İdare Mahkemesince bu kısım yönünden istinaf başvurusunun reddedilmesinde hukuka ve Danıştay içtihatlarına uygunluk bulunmamakta ise de; bu yanlışlık 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan eksiklik ve yanlışlık kapsamında olduğundan; söz konusu kararın "...yoksun kaldığı aylıkların iptal davasının açıldığı tarihe kadar olan kısmına dava tarihinden (20/03/2014) itibaren; dava tarihinden sonraki döneme ilişkin kısmına ise hakediş tarihlerinden itibaren hesaplanacak yasal faizin davacıya ödenmesine..." şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.<br><br>KARAR SONUCU :<br> Açıklanan nedenlerle;<br>1. Davacının ve davalı idarenin temyiz isteminin reddine,<br>2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle "maddi tazminat isteminin aylıklara ilişkin kısmı olan 196,944,63-TL yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacının yoksun kaldığı aylıklara hakediş tarihinden ödeme tarihine kadar hesaplanacak yasal faizin davacıya ödenmesine; maddi tazminat isteminin OYAK aidatlarına ilişkin kısmı olan ve emsal farkı tutarı olarak hesaplanan 10.507,46-TL'nin, 1.000,00-TL'lik kısmının davanın açıldığı tarihten (17/08/2018) itibaren, kalan 9.507,46-TL'lik kısmının ise ıslah dilekçesinin davalı idareye tebliğ tarihinden (25/11/2019) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, maddi tazminat yönünden fazlaya ilişkin faiz isteminin reddine; 30,000,00-TL manevi tazminatına dava tarihinden (17/08/2018) itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat ve faiz isteminin ise reddine" ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı davacı ve davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurularının reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının, yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilerek ONANMASINA, <br>3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,<br>4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın …İdare Mahkemesine gönderilmesine, 14/02/2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.</font></p></body></html>
,OYAK