<html><head><meta http-equiv="Content-Type" content="text/html; charset=UTF-8"></head> <body leftmargin="25" topmargin="20" font face="Verdana" size="2"><b><font face="Verdana" size="2">DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2020/992 E. , 2021/160 K.</font></b><ul><li style="font-family:Verdana;font-size:12;font-weight:bold"></li></ul><ul style="list-style-type: circle;font-family:Verdana;color:#104d96;font-size:12"></ul><br> <b><font face="Verdana" size="2">"İçtihat Metni"</font></b><p align="justify"><font face="Verdana" size="2"> T.C.<br> D A N I Ş T A Y<br>VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU<br>Esas No : 2020/992<br>Karar No : 2021/160<br><br>TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı - …<br> (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)<br>VEKİLİ : Av. …<br><br>KARŞI TARAF (DAVACI) : … Dış Ticaret Limited Şirketi<br>VEKİLİ : Av. …<br><br>İSTEMİN KONUSU :… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.<br><br>YARGILAMA SÜRECİ :<br> Dava konusu istem: Davacı adına, … Plastik Hammadde Kağıt ve Ambalaj Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitler dikkate alınmak suretiyle takdir komisyonu kararına istinaden 2008 yılının Ocak ve Şubat dönemleri için re'sen salınan katma değer vergileri ile verginin bir katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. <br> … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı: <br> Davacı adına 2008 yılına ilişkin olarak yapılan dava konusu cezalı tarhiyatlara ilişkin zamanaşımı süresinin 01/01/2014 tarihinde dolacağı açıktır. Fakat idarece zamanaşımı süresinin dolmasına çok az bir süre kala 15/11/2013 tarihinde takdire sevk işlemi tesis edilmek suretiyle zamanaşımı süresini durdurma yoluna gidilmiştir. <br> Davacı hakkında incelemeye beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu tarihten sonra başlanılmış, bu tarihten sonra davacının alım yaptığı mükellef hakkında vergi tekniği raporu düzenlenmiş ve söz konusu rapor dayanak alınarak takdir komisyonu kararları alınmıştır.<br>Dava konusu olayda olduğu gibi vergi incelemesine imkân tanımak amacıyla davacının takdir komisyonuna sevk edilmesi zamanaşımı süresini durdurmayacağından, zamanaşımı süresinin dolduğu tarihten sonra tebliğ edilen ihbarnameler içeriği vergi ve cezalarda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.<br> Mahkeme bu gerekçeyle vergi ve cezaları kaldırmıştır. <br> Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 22/01/2019 tarih ve E:2016/9544, K:2019/402 sayılı kararı:<br>Tarh zamanaşımı süresi dolmadan önce yapılan takdire sevk işlemi 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 114. maddesi uyarınca işlemeye devam eden süreyi durduracağından ve takdir komisyonu kararlarına istinaden düzenlenen ihbarnameler kalan süre içinde tebliğ edildiğinden işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken aksi yönde verilen temyize konu kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.<br>Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.<br> … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı: <br> Mahkeme, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.<br><br>TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek aksi yönde verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.<br><br>KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.<br><br>DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.<br><br>TÜRK MİLLETİ ADINA<br>Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:<br><br>İNCELEME VE GEREKÇE :<br><br>MADDİ OLAY: <br>Davacı şirket 15/11/2013 tarihinde takdire sevk edilmiştir.<br>… Plastik Hammadde Kağıt ve Ambalaj Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen 05/11/2014 tarihli vergi tekniği raporu ile anılan şirketin düzenlediği faturaların sahte olduğu tespit edilmiştir. <br>Anılan mükellefin davacı şirket adına fatura düzenlediğinin tespit edilmesi üzerine takdir komisyonunun 19/11/2014 tarihli kararı ile … Plastik Hammadde Kağıt ve Ambalaj Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu dikkate alınmak suretiyle matrah tespit edilerek davacı adına 2008 yılının Ocak ve Şubat dönemleri için katma değer vergileri tarh edilmiş ve verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezaları kesilmiştir.<br> Cezalı tarhiyatlar, davacı hakkında inceleme yapılmaksızın doğrudan takdir komisyonu kararına istinaden yapılmıştır. <br><br>İLGİLİ MEVZUAT:<br> 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 113. maddesinde zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmıştır.<br> Anılan Kanun'un 114. maddesinin ikinci fıkrasının, zamanaşımının durma süresinin belirsizliğinin Anayasanın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinin 15/10/2009 tarihli ve E:2006/124, K:2009/146 sayılı kararı ile iptal edilmesinden sonra 23/07/2010 tarihli ve 6009 sayılı Kanun'un 8. maddesiyle yeniden düzenlenen halinde "Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamaz." düzenlemesine yer verilmiştir.<br> Kanun'un 30. maddesinin birinci fıkrasında "Re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanunî ölçülere dayanılarak tespitine imkân bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır. İnceleme raporunda bu maddeye göre belirlenen matrah veya matrah farkı resen takdir olunmuş sayılır." hükmü yer almaktadır.<br>213 Kanun'un 72 ilâ 75. maddelerinde takdir komisyonunun kuruluşu, üyelerin seçilmesi, görev ve yetkileri sayılmış, aynı Kanun'un 31. maddesinde, takdir komisyonunca belli edilen matrah veya matrah kısmının takdir kararına bağlanacağı belirtilmiştir. Kanun'un 74. maddesinin "a" işaretli fıkrasında ise takdir komisyonlarının maddede sayılan görevlerini yaparken takdir sebeplerinin bulunup bulunmadığını inceleyemeyeceği, yalnız hatalı gördüğü işlemlerde ilgili vergi dairesini yazı ile ikaz etmeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır.<br><br>HUKUKİ DEĞERLENDİRME: <br> 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinde sayılan re'sen vergi tarhını gerektiren sebeplerin varlığı halinde vergi inceleme elemanlarınca ilgili dönem matrahı re'sen takdir edilebileceği gibi takdir komisyonuna başvurularak da matrahın takdir edilmesi sağlanabilecektir. Anılan maddede sayılan hallerde matrahın takdir komisyonu tarafından takdir edilebileceği tartışmasız olup bu durumdaki bir mükellefin takdire sevk edilmesine ve düzenlenen inceleme raporlarının takdir komisyonunca done olarak kullanılmasına yasal bir engel bulunmamaktadır. Ayrıca Kanun'un 74. maddesindeki kuraldan takdir komisyonunun takdir nedenlerinin bulunup bulunmadığı hususunda bir inceleme yapamayacağı anlaşılmaktadır.<br> Israr kararında, davacı hakkında herhangi bir inceleme yapılmaksızın takdir komisyonunca matrah takdir edilmiş olması karşısında yapılan takdire sevk işleminin zamanaşımını durdurmayacağı kabul edilmiş ve tarhiyatın hukuka uygunluğu bu yönüyle değerlendirilmiştir.<br> Kanun'da takdir komisyonuna başvurulmasına bağlanan ve belirlilik ile öngörülebilirlik arz eden hukuki sonuç zamanaşımının durması olduğundan takdir komisyonuna sevkle tarh zamanaşımının durduğunun kabulü gerekmektedir.<br> Somut olayda takdir komisyonu kararlarının idareye tevdii üzerine ihbarnamelerin kalan süre içinde tebliğ edildiği anlaşıldığından cezalı tarhiyatların zamanaşımına uğramadığı sonucuna ulaşılmıştır.<br>Bu nedenle takdir komisyonu kararlarının verildiği tarih itibarıyla re'sen tarh nedeninin bulunup bulunmadığı ve re'sen takdir edilen matrahın hukuka uygun olup olmadığı hususları da araştırılarak işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken dava konusu vergi ve cezaların zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle verilen temyize konu ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.<br><br>KARAR SONUCU :<br>Açıklanan nedenlerle;<br>1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,<br>2-… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,<br>3-Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, <br>2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/02/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.<br><br><br>X - KARŞI OY:<br> 213 sayılı Vergi Usulu Kanunu'nun 30. maddesinde re'sen vergi tarhı tanımlanmış, hangi hallerde bu yönteme başvurulacağı hükme bağlanmıştır. <br> Aynı Kanun'un 72. ve devamı maddelerinde ise, takdir komisyonu ile ilgili düzenlemelere yer verilmiş, komisyonun görev ve yetkileri de 74. ve 75. maddelerinde düzenlenmiştir.<br> Anılan düzenlemelere göre, re'sen vergi tarhını gerektiren yasal koşulların bulunması halinde takdir komisyonunca belirlenen tutarın ya da vergi inceleme elemanınca raporda gösterilen miktarın re'sen takdir olunmuş sayılacağı kurala bağlandığından, dönem matrahının takdir komisyonunca tespitinin istenilmesi durumunda, başlangıçta takdire sevk için re'sen tarh nedeninin aranacağı açıktır.<br> Dosyanın incelenmesinden, davacının takdir komisyonuna sevk edilmesinden sonra, davacıya fatura düzenleyen … Plastik Hammadde Kağıt ve Ambalaj Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu ile anılan şirketin düzenlediği faturaların sahte olduğu hususunun tespiti üzerine davacı hakkında vergi inceleme raporu düzenlenmeksizin doğrudan anılan vergi tekniği raporu esas alınarak dönem matrahının tespitine gidilerek davaya konu edilen cezalı tarh işleminin tesis edildiği anlaşılmıştır. <br> Takdir komisyona sevk sırasında re'sen tarh nedeninin bulunması halinde, takdir komisyonunca matrahın belirlenmesi amacıyla done rapor hazırlanmasında ve tarh işleminin bu rapordaki verilerden hareketle tesis edilmesinde yukarıda yer verilen düzenlemelere aykırılık bulunmamaktadır.<br> Uyuşmalık konusu olayda davacıya fatura düzenleyen … Plastik Hammadde Kağıt ve Ambalaj Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu ile anılan şirketin düzenlediği faturaların sahte olduğu ve davacı adına fatura düzenlediği hususu davacının takdire sevk edildiği tarihten sonra tespit edilmiştir. Dolayısıyla davacının takdire sevk edildiği tarihte re'sen vergi tarhını gerektirecek bir neden bulunmadığından takdir komisyonu kararına istinaden salınan vergi ve kesilen cezada hukuki isabet görülmemiştir.<br> Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin bu gerekçeyle reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz. <br><br>XX - KARŞI OY:<br>Anayasa Mahkemesinin 15/10/2009 tarih ve E:2006/124, K:2009/146 sayılı kararında; "(...) Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin en önemli ilkelerinden olan hukuk güvenliği, belirliliği zorunlu kılar. Vergilemede belirlilik ilkesi, yükümlülüğün hem kişiler hem de idare yönünden belli ve kesin olmasını, yasa kuralının, ilgili kişilerin mevcut şartlar altında belirli bir işlemin ne tür sonuçlar doğurabileceğini makul bir düzeyde öngörmelerini mümkün kılacak şekilde düzenlenmesini gerektirir. Vergilendirme mükellefler yönünden güvensiz bir sisteme dönüşmemelidir.<br> Zamanaşımı alacak hakkının belirli bir süre kullanılmaması nedeniyle “dava edilebilme” niteliğinden yoksun kalınmasını ifade eder; sürüp giden eylemli durumu, kesin ve dokunulmaz hukuki duruma çeviren bir kurumdur. Yasakoyucu, zamanaşımının amacını gözönünde tutarak olayın niteliği ve önemi ile borçlu ve alacaklıların durumuna göre uygun göreceği zamanaşımı sürelerini öngörürken hukukun genel esaslarına ve özellikle Anayasa’nın ilkelerine bağlı kalmak zorundadır.<br> Vergi alacaklısı olan devleti vergi alacağını takip etme ve harekete geçirme konusunda itici bir güç olan zamanaşımı, vergilendirmenin temel öğeleri arasındadır ve süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması sonucunu doğurur. Bireylerin sosyal ve ekonomik durumlarını etkileyecek keyfi uygulamalara neden olunmaması için vergiyi doğuran olay, matrah, oran, tarh, tahakkuk, tahsil, yaptırım gibi vergilendirmenin temel öğelerinden olan zamanaşımının da yasalarla belirlenmesi gerekir. <br> Verginin yasallığı ilkesi, vergi kurumunun hukuksal yapısının temel koşulu olup oranının, salınma biçiminin, alınma zamanının yönetim ve yükümlüler bakımından belirginliğine dayanır. Yükümlülere güven veren bu ilke, vergi yönetiminde de kararlılık sağlamakta, herkesi eşit biçimde kapsamına alan bir yurttaşlık görevinin göstergesini oluşturmaktadır.(.....)<br> Zamanaşımının durma süresinin belirsizliği, makul ve adil bir sürenin bulunmaması, vergi dairesince matrah takdiri için başvurunun sırf zamanaşımını durdurmak için keyfi olarak kullanılmasında güvence sağlamayacağı gibi yükümlüye vergi tahsilâtının geciktiği süre kadar gecikme zammı ve faizi uygulanacak olması da yükümlünün vergi yükünü artırarak haksız sonuçlar doğmasına neden olabilir. <br> Zamanaşımı hükümlerindeki açıklık, sadece zamanaşımı süresinin, başlangıç ve bitişinin yasada gösterilmesiyle kendisini göstermez. Vergilemede hukuksal kararlılığın sağlanması amacıyla getirilen zamanaşımını durduran nedenlerle, durma süresinin ve duran zamanaşımının işlemeye başlama tarihinin de açık, belirgin, somut ve öngörülebilir olması, keyfiliğe izin vermemesi yasallık ve hukuk devleti ilkesinin gereğidir." açıklamalarına yer verilmiştir.<br>Olayda, davacı 15/11/2013 tarihinde takdir komisyonuna sevk edilmiş, 19/11/2014 tarihinde de takdir komisyonu kararları alınmıştır. Bu duruma göre matrah takdirinin davacının takdir komisyonuna sevkinden itibaren bir yıl geçtikten sonra yapıldığı anlaşılmaktadır. Hukuk devletinde, idarenin eylem ve işlemlerinde belirlilik esastır ve bu durum bireyler açısından hukuki güvence sağlar.<br>Anayasa Mahkemesinin anılan kararında, belirlilik takdir komisyonunda geçen süreyi dikkate alarak zamanaşımı bağlamında değerlendirilmiş ise de, belirlilik ilkesi sadece zamanaşımıyla ilgili olmayıp, her türlü değişimden doğrudan veya dolaylı olarak etkilenmeye açık olan ekonomik hayatın dinamikliliği de gözönüne alındığında, mükelleflerin ticari hayatta ve ekonominin diğer alanlarında alacakları kararları etkilemesi nedeniyle ayrıca öneme sahiptir. <br>Bu kapsamda, mükelleflerin ticari faaliyetlerini, mal varlıklarını ve ileriye dönük kararlarını doğrudan etkileyecek olan tarhiyatların temelinde yer alan takdir komisyonu kararlarının alınma süresinin de belirli olması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi kararında belirtilen bir yıllık süre, sadece zamanaşımının duracağı süreye ilişkin olmayıp, söz konusu bir yılı aynı zamanda takdir komisyonunun matrah takdiri için kullanabileceği azami süre olarak kabul etmek, yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca mükelleflere hukuki güvence sağlayan belirlilik ilkesinin de bir gereğidir. Aksi halde, sınırsız veya genel zamanaşımıyla sınırlı sürede matrah takdir edilebileceği, ancak bu sürenin sadece bir yıllık kısmının zamanaşımını durduracağının kabul edilmesi, Anayasa Mahkemesi kararında sözü edilen ve eleştirilen idarenin öngörülemeyen keyfiliğini doğurur ki bu durum da açıkça hukuk devleti ilkesine aykırılık teşkil eder.<br>Bu durumda, takdir komisyonu kararının bir yıllık azami süre aşılarak alınması nedeniyle, söz konusu idari işlem şekil yönünden hukuka aykırı olup bu işleme dayalı olarak yapılan cezalı tarhiyatları kaldıran Mahkeme kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmadığından davalının temyiz isteminin belirtilen gerekçeyle reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.<br><br><br>XXX - KARŞI OY:<br>Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.<br> <br> <br> <br> <br> <br><br> <br><br><br></font></p></body></html>
yurtta�