<html><head><meta http-equiv="Content-Type" content="text/html; charset=UTF-8"></head> <body leftmargin="25" topmargin="20" font face="Verdana" size="2"><b><font face="Verdana" size="2">Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/7783 E.  ,  2024/1001 K.</font></b></ul><br> <b><font face="Verdana" size="2">"İçtihat Metni"</font></b><p align="justify"><font face="Verdana" size="2"> T.C.<br>D A N I Ş T A Y<br>ONUNCU DAİRE<br>Esas No : 2019/7783<br>Karar No : 2024/1001 <br><br>DAVACI : ... Derneği <br>VEKİLİ : Av. ...<br><br>DAVALILAR : 1- ... Bakanlığı / ANKARA <br>VEKİLİ : Av. ...<br> 2- ... Bakanlığı / ANKARA<br> VEKİLİ : Huk. Müş. Av. ...<br> 3- ... Bakanlığı / ANKARA<br>VEKİLİ : Hukuk Müşaviri ...<br><br>DAVANIN_KONUSU : Davacı tarafından, 20/02/2019 tarih ve 30692 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğin;<br>a) 4. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin, <br>b) 6. maddesinin altıncı ve yedinci fıkralarının, <br>c) (2) numaralı Eki "Çocuklar İçin Özel Gereksinim Raporu (ÇÖZGER) Özel Gereksinim Alanları Klavuzu"nun "Bilişsel Gelişim Alanı-Temel İlkeler" başlıklı bölümünün (3) numaralı paragrafında yer alan "Bu değerlendirmede: a) klinik ortamda çocuk-gençten ve aileden alınan ayrıntılı gelişimsel öykü; b) serbest oyun ve etkinlik ortamında dil-konuşma-,iletişim işlevlerinin gözlemlenmesi; c) ayrıntılı fizik muayene ve tetkikler, ve d) bilimsel yazında yer alan, güvenirlik, geçerlilik ve norm çalışması yeterli olan işlevsel bilişsel gelişim değerlendirme araçları kullanılır. Bu değerlendirmenin bilişsel değerlendirme konusunda yeterli düzeyde eğitim alan uzmanlar tarafından yapılması gerekmektedir." ve "Bazı araçların sonuçları bilişsel alanda gerçekte mevcut olan işlev kısıtlılığını doğru olarak yansıtmayabilmektedir. Puanlama sistemlerinden kaynaklanabilecek eksikliklerin engellenmesi amacıyla ÇÖZGER’de bilişsel gelişim alanında aile merkezli bütüncül klinik değerlendirme ve uzmanın görüşü esas alınır." ibarelerinin; aynı bölümün (6) numaralı paragrafında yer alan "gelişimsel pediatri uzmanları, çocuk nöroloji uzmanları, çocukta bilişsel değerlendirme konusunda eğitim aldığı belgelenen veya çocuk ruh sağlığı, gelişimsel pediatri rotasyonu yaptığı belgelenen çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanları, psikologlar (tercihen klinik psikologlar), üniversitelerin ilgili lisans programlarından mezun çocuk gelişimcilerdir." ve "Her ÇÖZGER’de çocuk-gencin diğer tıbbi tanıları ve klinik durumu, ilgili alandaki çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı tarafından ÇÖZGER danışım formunda belgelenmelidir." ibarelerinin, <br>ç) (2) numaralı Ekinin "Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Alanı" başlıklı bölümünde yer alan tablonun (B) sırasında yer alan "Otizm Spektrum Bozukluğu (DSM V tanı kriterleri) ya da Yaygın Gelişimsel Bozukluklar (F84 - ICD 10 tanı kriterleri)" ve "Tanıdan itibaren özel koşul gereksinimi vardır (ÖKGV)." ibarelerinin,<br>iptali istenilmektedir.<br><br>DAVACININ_İDDİALARI : Davacı tarafından, <br> - Yönetmeliğin 4. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi yönünden, çocuklar için düzenlenen bu raporların yaklaşık %90’ını oluşturan bilişsel gelişim, otizm, özgül öğrenme güçlüğü gibi sorunların psikiyatri uzmanlık alanını ilgilendirdiği, dava konusu düzenlemede “ÇÖZGER Yetkili Hekimi” olarak çocuk sağlığı ve hastalıkları ana dal/yan dal uzmanlarının belirlenmesinin amacının, çocuk ve genç psikiyatrisi ana dalı uzmanlarının haiz oldukları tıp bilgilerinin yetersiz kalacağı yönündeki dayanaksız anlayıştan kaynaklandığı, oysa ki raporların düzenlenmesine sebebiyet veren sorunların %10’luk kısmının çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlık alanını ilgilendirdiği, heyet üstü bir yetkili hekim düzenlemesi yapıldığı, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelikte bu yönde bir düzenlemeye gidilmediği, kurulda zaten çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı olduğu, ayrıca bir yetkili hekim kadrosu ihdasına gerek olmadığı, düzenlemenin işlevsel olmadığı, pediatri uzmanı hekimlerin buna yetkisinin olmadığı, bu müessesenin Yönetmelikten tamamen çıkarılması gerektiği, <br> - 6. maddesinin altıncı fıkrası yönünden, düzenlemenin ciddi mağduriyete, zaman ve hak kaybına sebebiyet vereceği, Anayasanın 10. maddesinde ifadesini bulan eşitlik ilkesine aykırı olduğu, çocukların rapor tanzimi için ÇÖZGER yetkili hekimi olan çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanını beklemek zorunda kalacağı, hekimlerin tamamen kendi branşları ile ilgili bir konuda neden ÇÖZGER yetkili hekimin denetimine ihtiyaç duyduklarının izahının olmadığı,<br> - 6. maddesinin yedinci fıkrası yönünden, çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı hekimlerin “danışılabilir” olarak nitelendirildiği, bunun hastaların hatalı teşhis almasına sebebiyet vereceği, <br> - Yönetmeliğin (2) numaralı Eki "Çocuklar İçin Özel Gereksinim Raporu (ÇÖZGER) Özel Gereksinim Alanları Klavuzu"nun "Bilişsel Gelişim Alanı-Temel İlkeler" başlıklı bölümünün (3) ve (6) numaralı paragraflarının dava konusu kısımları yönünden, bu alanda çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlarının sadece bir aylık rotasyon eğitimi ile “bilişsel gelişim” alanında teşhis koyabilir hale getirildikleri, maddede zikredilen diğer meslek mensuplarının “hekim” olmadığı, bunların tanıya esas değerlendirme yapamayacağı, ancak sağlık kurulunun değerlendirmesine katkı verebilecekleri, bu bölümde “Nihai tanı, tedavi ve takip, çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanınca yapılır.” ibaresinin bulunmasının yasal zorunluluk olduğu; <br> - Yönetmeliğin (2) numaralı Ekinin "Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Alanı" başlıklı bölümünde yer alan tablonun (B) sırasında yer alan "Otizm Spektrum Bozukluğu (DSM V tanı kriterleri) ya da Yaygın Gelişimsel Bozukluklar (F84 - ICD 10 tanı kriterleri)" ve "Tanıdan itibaren özel koşul gereksinimi vardır (ÖKGV)." ibareleri yönünden; düzenlemenin eksik olduğu, otizm spektrum bozukluğunun belirtileri ve ağırlık düzeylerinin Yönetmelik eki olan raporda yer almadığı, ağırlık durumu gruplarının tanımlanması gerektiği,<br> ileri sürülmektedir. <br><br>DAVALILARIN_SAVUNMASI : Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından; Yönetmeliğin 4. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi yönünden, ÇÖZGER Sağlık Kurulunun teşkili ve çalışma usulünün düzenlendiği 6. maddeye göre ÇÖZGER yetkili hekiminin kurulun tek üyesi ya da başkanı olmadığı, birden fazla uzmanlık alanını ilgilendiren gereksinim tespitinde kurulun en az 6 üyeden oluştuğu, gerektiğinde hastalık durumuna göre diğer branşlardan uzmanların kurula davet edildiği, tek bir uzmanlık alanını ilgilendiren özel gereksinim alanının tespiti için kurulun en az üç uzman hekim ve ÇÖZGER yetkili hekiminden oluştuğu, kurulda kararların oy çokluğu ile alındığı, ÇÖZGER yetkili hekiminin, tanım maddesinden de anlaşılacağı üzere süreci koordine etmekle görevli olduğu, kurul üstü hak ve yetkilerinin olmadığı; 6. maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları yönünden, dava konusu düzenlemelerde herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı; dava konusu edilen diğer kısımlara yönelik olarak, Anayasanın 10. maddesinin üçüncü fıkrası gereği çocuklar için yapılan bu özel düzenlemenin eşitlik ilkesine aykırı olmadığı, aksine engellilerin özel durumuna göre, onların yüksek yararı gözetilerek yapılan düzenlemeler olduğu, anılan düzenlemelerin usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.<br>Maliye Bakanlığı tarafından, davanın, konusu itibarıyla Hazine ve Maliye Bakanlığının görev alanına girmediği, Yönetmeliğin Sağlık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına ait olduğu, davanın doğru hasım olan Sağlık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı husumetiyle görülmesi gerektiği belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.<br>Sağlık Bakanlığı tarafından; genel olarak, Anayasanın 10. maddesi gereği çocuklar için yapılan bu özel düzenlemenin eşitlik ilkesine aykırı olmadığı, gelişim süreci nedeniyle erişkin dönemden farklılık gösteren çocukların özel durumları nedeniyle bütüncül bir yaklaşım sergileyerek özel gereksinimlerinin tam olarak belirlenmesi amacıyla birden fazla uzman hekim ve gerektiğinde diğer uzmanlık alanlarının bir araya gelerek karar vermelerini sağlamak, standart değerlendirme süreçlerini belirlemek ve bu amaçlarla yapılacak olan değerlendirmelerin temel yöntem ve kıstaslarını belirlemek amacıyla hazırlanan Yönetmeliğin hizmet gereklerine uygun olduğu; Yönetmeliğin 4. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi yönünden, ÇÖZGER yetkili hekimi adı altında bir kadro ihdasının söz konusu olmadığı, düzenlemenin asli görevi süreç koordinasyonu olan bir uzman hekim belirlenmesinden ibaret olduğu, davacının, yetkili hekimin çocuk ruh sağlığı ve hastalıkları dalından olması gerektiği ve özel gereksinimin sadece ruh sağlığına ilişkin olacağı yolundaki iddialarına itibar edilemeyeceği, Yönetmeliğin dayanakları arasında yer alan 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun'da yer alan engelli tanımı ve engellilik durumu tanımlarından hareketle süreç koordinasyonu görevinin çocuk sağlığı ve hastalıkları ana dalında veya bu dalda uzman olduktan sonra bağlı yan dalda uzman olanlara verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, aldığı uzmanlık eğitiminin niteliği gereği özel gereksinim tespiti hususunda yetkin olan ve bu yetkinliğini “özel gereksinimlerinin değerlendirilmesi için hizmet içi eğitim aldığını” belgeyle tevsik etmesi de beklenen çocuk sağlığı ve hastalıkları ana dal ya da çocuk sağlığı ve hastalıkları yan dal uzmanlarının süreç koordinasyonu görevinin ifasında yetkin olmadığının ya da yetersiz olduğunun iddia edilemeyeceği, ÇÖZGER yetkili hekiminin heyetin sadece bir üyesi olduğu, heyette davacı Dernek üyesi çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanının da bulunduğu, bunun Yönetmeliğin 6. maddesinde düzenlendiği, ÇÖZGER yetkili hekiminin uzmanlık alanına giren bir özel gereksinim alanının tespitinde dahi yetkili hekim dışında iki uzmanın daha bulunması gerektiği, düzenleme ile çocuğun yüksek menfaatinin korunmasının amaçlandığı, hastalıkların pek çoğunun, çocuğun-gencin gelişimini, bedensel yapısını, işlevini, etkinliğini ve yaşama katılımını belirgin olarak etkileyebildiği, bu nedenle çocuğa yaklaşımda bütüncül değerlendirme yapmak gerektiği, farklı uzmanlık alanlarındaki hekimlerin kurulda görevlendirilmelerinin çocuğun yüksek menfaatine olduğu; 6. maddesinin altıncı ve yedinci fıkralarına yönelik olarak, Anayasanın 10. maddesinin üçüncü fıkrası hükmü gereği çocuklar için alınacak tedbirlerin, erişkinler ve çocuklar için engellilik değerlendirmesinin farklı usul ve yöntemlere tabi tutulmasının eşitlik ilkesine aykırı olmayacağı, düzenlemenin çocukların yüksek menfaati ve kamu yararı güdülerek bilimsel veriler/çalışmalar çerçevesinde tesis edildiği, çocuk ve ergen psikiyatrisi uzmanının tek başına çocuk gelişiminin tüm yönlerini değerlendirme yetkisinin bulunduğunun ileri sürülemeyeceği, Tıpta Uzmanlık Kurulunca kabul edilen çekirdek eğitim müfredatının kapsamı ve rotasyonları incelendiğinde bunun anlaşılacağı, düzenlemede, çocuk branşlarının kurulda daimi üye olarak belirlenmiş olduğu, çocukların bizzat çocuk uzmanları tarafından değerlendirilmesinin sağlandığı, çocukların özel gereksinimlerine ilişkin sınıflandırma çalışmalarında, çok kapsamlı uluslararası bir sınıflandırma sistemi olan Dünya Sağlık Örgütü İşlevsellik Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırması Çocuk ve Genç Versiyonu’nun esas alındığı, ÇÖZGER öncesindeki mevzuatta yer alan Hastalık ve Hastalıkların Uluslararası Sınıflandırması (ICD) ve uluslararası bilimsel yöntemlerin de bu sınıflandırma sistemine eklendiği; dava konusu edilen diğer kısımlara yönelik olarak, dava konusu Yönetmeliğin ve EK-2’nin, özel gereksinimi olan çocukların ve gençlerin sağlık, eğitim, rehabilitasyon ve diğer sosyal ve ekonomik haklardan, hizmetlerden yararlanmalarını sağlamak için gereksinimlerinin bilimsel geçerlilikte değerlendirilmesini sağlamak amacı ile yıllar süren, farklı uzmanlık alanlarının görüşleri alınarak ve uluslararası kaynaklar kullanılarak, pilot uygulamalar yapılarak hazırlandığı, Kılavuzun temel amacının ÇÖZGER kıstaslarının bilimsel, standart, güvenilir ve geçerli olması olduğu, ÇÖZGER düzenlemek için değerlendirme yapan veya danışım veren her uzman tarafından bu kılavuzdaki temel yöntem, ilke ve kıstasların bilinmesinin gerektiği, çocukların özel gereksinimlerini belirleyip hizmete erişimlerini kolaylaştırmak amacıyla gereksinim değerlendirmesinin tanımlandığı, hizmet sunucuları tarafından talep edilen derecelemenin sağlanmasının hedeflendiği, ÇÖZGER’de çocuğun-gencin özel gereksinimi olmasının, toplumsal yaşama eşit katılabilmesi için bedensel ya da gelişimsel işlev kısıtlılığı olmayan bireylerden farklı nitelik ya da nicelikte sağlık, eğitim, rehabilitasyon, cihaz, ortez, protez ve diğer sosyal ve ekonomik haklara, hizmetlere ya da yaşama katılımı için çevresel düzenlemelere gereksiniminin olmasını ifade ettiği, ÇÖZGER’de çeşitli seviyelerde “özel gereksinimi var” olarak nitelendirilen çocukların yasal düzenlemelerde “engelli” olarak nitelendirilen bireyler olduğu, mevzuata uyum arandığında dava konusu Yönetmeliğin eki EK-3’de yer alan değerlendirmelerden yararlanıldığı, 2013 yılında engelli veri tabanında yapılan 0-18 yaş grubu analizinde; rapor alan 98.039 tekil çocukta 121.543 engel grubunun tanımlandığı, çocuk psikiyatristlerinin bu engel gruplarından 69.885 zihinsel ve ruhsal engel grubuna (% 55 engel grubuna) rapor düzenleyebildiği, tek başına çocuk psikiyatristleri rapor verdiğinde ağır engelli olmayan grupta %7 ve ağır engelli grupta %33 civarında çoklu engel grubuna gerekli incelemeyi yapamadan, yeterli ve uygun teşhis koyamadan rapor düzenlemelerinin söz konusu olduğu, çocuk hekimi ve çocuk ve ergen psikiyatrisi hekiminin çocuğu birlikte değerlendirmesinin, her çocuğun sağlıklı gelişiminin/gelişim geriliğinin değerlendirilmesinin, değerlendirme usulünde standardizasyonun sağlanmasının hedeflendiği, Bilişsel Gelişim alanındaki işlev, etkinlik ve yaşama katılım zorluklarının ve kısıtlılıklarının, ilgili uzmanlar tarafından, çocuk-gencin tüm bedensel yapı ve işlevlerinin ve gelişiminin, çevresel ve bireysel etmenlerin etkilerinin değerlendirildiği, değerlendirme ve karar sürecine çocuğun/gencin ve ailesinin de eşit olarak katıldığı “aile merkezli bütüncül klinik değerlendirme” ile değerlendirildiği, ÇÖZGER Çocuk ve Genç Psikiyatrisi alanında ise; hastalıkların pek çoğunun, çocuğun-gencin gelişimini, bedensel yapılarını, işlevlerini, etkinlik ve yaşama katılımını belirgin olarak etkileyebilen hastalıklar olduğu, bu alan için çocukların değerlendirmesinin çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı tarafından yapıldığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.<br><br>DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...<br>DÜŞÜNCESİ : Dava konusu Yönetmeliğin (2) numaralı Ekinin "Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Alanı" başlıklı bölümünde yer alan tablonun (B) sırasında yer alan "Otizm Spektrum Bozukluğu (DSM V tanı kriterleri) ya da Yaygın Gelişimsel Bozukluklar (F84 - ICD 10 tanı kriterleri)" ve "Tanıdan itibaren özel koşul gereksinimi vardır (ÖKGV)." ibareleri yönünden iptaline, dava konusu diğer maddeler yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.<br><br>DANIŞTAY SAVCISI: ...<br>DÜŞÜNCESİ : Dava; 20/02/2019 tarihli, 30692 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğin; 4. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinin; 6. maddesinin 6 ve 7. fıkralarının; Yönetmeliğe ekli (2) Numaralı Eki "Çocuklar İçin Özel Gereksinim Raporu (ÇÖZGER) Özel Gereksinim Alanları Klavuzu"nun "Bilişsel Gelişim Alanı-Temel İlkeler" başlıklı bölümünün (3) numaralı paragrafında yer alan "Bu değerlendirmede: a) klinik ortamda çocuk-gençten ve aileden alınan ayrıntılı gelişimsel öykü; b) serbest oyun ve etkinlik ortamında dil-konuşma-,iletişim işlevlerinin gözlemlenmesi; c) ayrıntılı fizik muayene ve tetkikler, ve d) bilimsel yazında yer alan, güvenirlik, geçerlilik ve norm çalışması yeterli olan işlevsel bilişsel gelişim değerlendirme araçları kullanılır. Bu değerlendirmenin bilişsel değerlendirme konusunda yeterli düzeyde eğitim alan uzmanlar tarafından yapılması gerekmektedir." ve "Bazı araçların sonuçları bilişsel alanda gerçekte mevcut olan işlev kısıtlılığını doğru olarak yansıtmayabilmektedir. Puanlama sistemlerinden kaynaklanabilecek eksikliklerin engellenmesi amacıyla ÇÖZGER’de bilişsel gelişim alanında aile merkezli bütüncül klinik değerlendirme ve uzmanın görüşü esas alınır." ibareleri ile aynı bölümün (6) numaralı paragrafında yer alan "gelişimsel pediatri uzmanları, çocuk nöroloji uzmanları, çocukta bilişsel değerlendirme konusunda eğitim aldığı belgelenen veya çocuk ruh sağlığı, gelişimsel pediatri rotasyonu yaptığı belgelenen çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanları, psikologlar (tercihen klinik psikologlar), üniversitelerin ilgili lisans programlarından mezun çocuk gelişimcilerdir." ibaresi ile "Her ÇÖZGER’de çocuk-gencin diğer tıbbi tanıları ve klinik durumu, ilgili alandaki çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı tarafından ÇÖZGER danışım formunda belgelenmelidir." cümlesi ve (2) numaralı Eki "Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Alanı" başlıklı bölümündeki tablonun (B) sırasında yer alan "Otizm Spektrum Bozukluğu (DSM V tanı kriterleri) ya da Yaygın Gelişimsel Bozukluklar (F84 - ICD 10 tanı kriterleri)" ve "Tanıdan itibaren özel koşul gereksinimi vardır (ÖKGV)." ibarelerinin iptali istemiyle açılmıştır.<br>5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanunun amacı 1. maddesinde; engellilerin temel hak ve özgürlüklerden faydalanmasını teşvik ve temin ederek ve doğuştan sahip oldukları onura saygıyı güçlendirerek toplumsal hayata diğer bireylerle eşit koşullarda tam ve etkin katılımlarının sağlanması ve engelliliği önleyici tedbirlerin alınması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını sağlamak olarak gösterilmiştir.<br>5378 sayılı Kanunun 3. maddesinde; Engelli: Fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duyusal yetilerinde çeşitli düzeyde kayıplarından dolayı topluma diğer bireyler ile birlikte eşit koşullarda tam ve etkin katılımını kısıtlayan tutum ve çevre koşullarından etkilenen birey olarak tanımlanmıştır.<br>Kanunun 4. maddesiyle bu Kanun kapsamında bulunan hizmetlerin yerine getirilmesinde Engeli olan çocuklara yönelik hizmetlerde çocuğun üstün yararının gözetilmesi esas olarak yer verilmiştir.<br>Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğin amacı, Çocuklar İçin Özel Gereksinim Raporu ile Çocuklar İçin Terör, Kaza ve Yaralanmaya Bağlı Durum Bildirir Sağlık Kurulu Raporunun alınışı, geçerliliği, değerlendirilmesi ve bu raporları verebilecek yetkili sağlık kurum ve kuruluşlarının tespiti ile ilgili usul ve esasları belirlemek ve çocuklar ile ilgili özel gereksinim alanlarının belirlenmesine ilişkin ortak bir uygulama alanı geliştirmek olarak belirlenmiştir.<br>Yönetmeliğin Tanımlar başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının iptali istenilen (g) bendinde; “ÇÖZGER yetkili hekimi: Çocukların özel gereksinimlerinin değerlendirilmesi için hizmet içi eğitim aldığını belgelemiş, süreç koordinasyonu için başhekim tarafından yetkilendirilen çocuk sağlığı ve hastalıkları ana dal ya da çocuk sağlığı ve hastalıkları yan dal uzmanını ifade ettiği belirtilmiştir.<br>Dava dilekçesinde bu bent yönünden; çocuklar için düzenlenen bu raporların yaklaşık %90’ını oluşturan bilişsel gelişim, otizm, özgül öğrenme güçlüğü gibi sorunların psikiyatri uzmanlık alanını ilgilendirdiği, dava konusu düzenlemede “ÇÖZGER yetkili hekimi” olarak çocuk sağlığı ve hastalıkları ana dal/yan dal uzmanlarının belirlenmesinin amacının, çocuk ve genç psikiyatrisi ana dalı uzmanlarının haiz oldukları tıp bilgilerinin yetersiz kalacağı yönündeki dayanaksız anlayıştan kaynaklandığı, raporların düzenlenmesine sebebiyet veren sorunların %10’luk kısmının çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlık alanını ilgilendirdiği, bent ile heyet üstü bir yetkili hekim düzenlemesi yapıldığı, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelikte bu yönde bir düzenlemeye gidilmediği, kurulda çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı olduğu, ayrıca bir yetkili hekimlik ihdasına gerek olmadığı, düzenlemenin işlevsel olmadığı, pediatri uzmanı hekimlerin bu konularda yetkisinin olmadığı, bu müessesenin Yönetmelikten tamamen çıkarılması gerektiğinin ileri sürüldüğü;<br>Davalı idarelerin savunma dilekçelerinde; ÇÖZGER yetkili hekiminin, tanım maddesinden de ifade edildiği üzere asli görevi süreç koordinasyonu olan uzman hekimin belirlenmesi olduğu, aldığı uzmanlık eğitiminin niteliği gereği özel gereksinim tespiti hususunda yetkin olan ve bu yetkinliğini “özel gereksinimlerinin değerlendirilmesi için hizmet içi eğitim aldığını” belgeyle tevsik etmesi beklenen çocuk sağlığı ve hastalıkları ana dal ya da çocuk sağlığı ve hastalıkları yan dal uzmanın yetkin olmadığı ve kurul üstü hak ve yetkilerinin bulunduğu iddiasının dayanaksız olduğunun savunulduğu görülmektedir.<br>Dava konusu edilen ÇÖZGER yetkili hekimin, süreç koordinasyonu sağlamak görevi üstlendiği, çocukların özel gereksinimlerinin değerlendirilmesi için hizmet içi eğitim aldığını belgelemiş ve uzmanlık eğitimine uygun olarak çocuk sağlığı ve hastalıkları ana dal ya da çocuk sağlığı ve hastalıkları yan dal uzmanı olarak ÇÖZGER Sağlık Kurulunun üyesi olduğu ve kuruldaki uzmanlıkların ortak paydasını oluşturduğu ancak kurulun üzerinde görev tanımı yapılmadığı, bu haliyle Yönetmelikteki rapor ve diğer süreçlerin koordine edilmesi rolünü yerine getirmesinin çocuğun üstün yararının gözetilmesi esasına uygun bir düzenleme olduğundan hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.<br>Yönetmeliğin Kurulun teşkili ve çalışma usulü başlıklı 6. maddesinin iptali istenilen 6 ve 7. fıkralarında:<br>“(6) Tek bir uzmanlık dalını ilgilendiren özel gereksinim alanı için Kurul, o gereksinim alanını ilgilendiren branştan en az üç uzman ve ÇÖZGER yetkili hekiminden oluşur. Tek bir uzmanlık dalını ilgilendiren özel gereksinim alanı çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlık alanını ilgilendiriyorsa Kurul en az iki uzman ve ÇÖZGER yetkili hekiminden oluşur.<br>(7) Sağlık kurum ve kuruluşunda çocuğu izlemekte olan çocuk hekimi/ilgili uzman hekim varsa, bu hekim rapor için değerlendirmeyi yaparak ÇÖZGER yetkili hekimine yönlendirir. İzleyen hekim yoksa ÇÖZGER yetkili hekimi değerlendirmeyi yapar.” kurallarına yer verilmiştir.<br>Dava dilekçesinde; maddenin 6. fıkrası yönünden, düzenlemenin ciddi mağduriyete, zaman ve hak kaybına sebebiyet vereceği, Anayasanın 10. maddesinde ifadesini bulan eşitlik ilkesine aykırı olduğu, çocukların rapor tanzimi için ÇÖZGER yetkili hekimi olan çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanını beklemek zorunda kalacağı, hekimlerin tamamen kendi branşları ile ilgili bir konuda neden ÇÖZGER yetkili hekimin denetimine ihtiyaç duyduklarının izahının olmadığı; 7. fıkrası yönünden ise, çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı hekimlerin “danışılabilir” olarak nitelendirildiği, bunun hastaların hatalı teşhis almasına sebebiyet vereceğinin ileri sürüldüğü;<br>Davalı idarelerin cevap dilekçelerinde; ÇÖZGER Sağlık Kurulunun teşkili ve çalışma usulünün düzenlendiği 6. maddeye göre ÇÖZGER yetkili hekiminin kurulun tek üyesi ya da başkanı olmadığı, birden fazla uzmanlık alanını ilgilendiren gereksinim tespitinde kurulun en az 6 üyeden oluştuğu, gerektiğinde hastalık durumuna göre diğer branşlardan uzmanların kurula davet edildiği, tek bir uzmanlık alanını ilgilendiren özel gereksinim alanının tespiti için kurulun en az üç uzman hekim ve ÇÖZGER yetkili hekiminden oluştuğu, kurulda kararların oyçokluğu ile alındığı, düzenlemede çocuk branşlarının daimi üye olarak belirlendiği, çocukların bizzat çocuk uzmanları tarafından değerlendirilmesinin sağlandığı, hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.<br>Çocuğun üstün yararının gözetilmesi esası çerçevesinde, ÇÖZGER Sağlık Kurulunun teşkili ve çalışma usulüne ilişkin düzenlemeler yapıldığı, Yönetmeliğin amacını gerçekleştirmek üzere çocukların çocuk uzmanı olmayan hekimlerce değerlendirilmemesinin öngörüldüğü, kurulun işlevsel çalışmasına ilişkin kurallar getirildiği, çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı hekimlerinin farklı ve özel rolünü işlevsiz bırakacak şekilde yorumlanarak ele alınmasının amacı aşar nitelik taşıyacağı, bu nedenlerle hukuka aykırılık görülmediğinden davanın bu yönünün reddi gerekmektedir.<br>Yönetmeliğin (2) Numaralı Eki olan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Raporu (ÇÖZGER) Özel Gereksinim Alanları Kılavuzun "Bilişsel Gelişim Alanı-Temel İlkeler" başlıklı bölümünün (3) ve (6) numaralı paragraflarının iptali istenilen kısmına gelince;<br>Dava dilekçesinde; söz konusu paragrafların dava konusu kısımlarının, bu alanda çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlarının sadece bir aylık rotasyon eğitimi ile “bilişsel gelişim” alanında teşhis koyabilir hale getirildikleri, maddede geçen diğer meslek mensuplarının “hekim” olmadığı, bunların tanıya esas değerlendirme yapamayacağı, ancak sağlık kurulunun değerlendirmesine katkı verebilecekleri, bu bölümde “Nihai tanı, tedavi ve takip, çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanınca yapılır.” ibaresinin bulunmasının yasal zorunluluk olduğunun ileri sürüldüğü;<br>Davalı idarelerin savunmalarında ise; ÇÖZGER kıstaslarının bilimsel, standart, güvenilir ve geçerli olmasını kılavuzun amaçladığı, Ek-2 hazırlanırken “uygulayıcılar arası” ve “tekrar” güvenirliliğine ek olarak “bölüm içi” ve “bölümler arası” tutarlılığın ve geçerliliğin sağlanmasının hedeflendiği, çocuk hekimi ile çocuk ve ergen psikiyatrisi hekiminin çocuğu birlikte değerlendirmesinin, her çocuğun sağlıklı gelişiminin/gelişim geriliğinin değerlendirmesi, değerleme usulünde standardizasyonu sağlanmasının hedeflendiği, hukuka uygun düzenleme yapıldığı belirtilmektedir.<br>1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatların Tarzı İcrasına Dair Kanunun 8. maddesinde: “Türkiye'de icrayı tababet için bu kanunda gösterilen vasıfları haiz olanlar umumi surette hastalıkları tedavi hakkını haizdirler. Ancak her hangi bir şubei tababette müstemirren mütehassıs olmak ve o unvanı ilan edebilmek için Türkiye Tıp Fakültesinden veya Sıhhıye Vekaletince kabul ve ilan edilecek müessesattan verilmiş ve yahut ecnebi memleketlerin maruf bir hastane veya laboratuvarından verilip Türkiye Tıp Fakültesince tasdik edilmiş bir ihtısas vesikasını haiz olmalıdır.” kuralı yer almaktadır.<br>Ek-2 Numaralı ÇÖZGER Özel Gereksinim Alanları Kılavuzunun Bilişsel Gelişim Alanı Temel İlkeler kısmının (6) numaralı paragrafının ilk cümlesinde: “ÖZGER Bilişsel gelişim alanında değerlendirmeyi yapabilecek uzmanlar, çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanları, gelişimsel pediatri uzmanları, çocuk nöroloji uzmanları, çocukta bilişsel değerlendirme konusunda eğitim aldığı belgelenen veya çocuk ruh sağlığı, gelişimsel pediatri rotasyonu yaptığı belgelenen çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanları, psikologlar (tercihen klinik psikologlar), üniversitelerin ilgili lisans programlarından mezun çocuk gelişimcilerdir.” kuralı yer almıştır (iptali istenilen kuralın altı çizilmiştir.)<br>(6) numaralı paragrafta; ÖZGER Bilişsel gelişim alanında değerlendirmeyi yapabilecek uzmanların yanı sıra içerisinde hekim olmayan psikologlar (tercihen klinik psikologlar), üniversitelerin ilgili lisans programlarından mezun çocuk gelişimcilerin sayıldığı, düzenlemenin devamındaki cümlede de danışım istenenler arasında hekim olamayan çocuk gelişimci, özel eğitim uzmanı, konuşma terapisti, odyolog, psikolog ve diğer uzmanların sayıldığı görülmektedir. Yönetmeliğe göre; Çocuk İçin Özel Gereksinim Raporu (ÖZGER) Sağlık kurulunca hazırlanan çocuğun özel gereksinimlerini belirten belgeyi, Çocuk Özel Gereksinim Alan Kılavuzu ise; Gelişim geriliğinin ve hastalıklara bağlı doku, organ ve/veya fonksiyon kaybının tanımlandığı Ek-2’de yer alan kılavuzu ifade etmek olup, gelişim geriliği ve hastalıklara bağlı kaybın tanımlanması şeklindeki danışım dışındaki teşhise esas görevin 1219 sayılı Kanuna göre hekimler dışındaki kişilerce yapılmasına olanak bulunmadığından düzenlemenin “psikologlar (tercihen klinik psikologlar), üniversitelerin ilgili lisans programlarından mezun çocuk gelişimciler”e ilişkin kısmında hukuka uyarlık diğer kısmında ise aykırılık görülmemiştir.<br>Yönetmeliğin (2) Numaralı Eki olan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Raporu (ÇÖZGER) Özel Gereksinim Alanları Kılavuzun "Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Alanı" başlıklı bölümündeki tablonun (B) sırasında yer alan "Otizm Spektrum Bozukluğu (DSM V tanı kriterleri) ya da Yaygın Gelişimsel Bozukluklar (F84 - ICD 10 tanı kriterleri)" ve "Tanıdan itibaren özel koşul gereksinimi vardır (ÖKGV)." ibaresi yönünden incelendiğinde;<br>Dava dilekçesinde; düzenlemenin eksik olduğu, Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) belirtileri ve özellikle Ağırlık Düzeylerinin Yönetmelik eki olan raporda yer almadığı, işlevselliklerinin tek bir düzey olarak değerlendirildiği, OSB grubunda yer alan her olgunun Ağır Engelli olmadığı, zihinsel yetersizliği olan olgulara benzer şekilde, düzeylerin OSB olguları arasında da farklılık arz ettiği, bu farklılığın DSM 5'te tanımlandığı ve olgularıa ait belirtilerin ağırlık düzeyine göre belirtilmesi gerektiği, Üçüncü Düzey OSB: Çok Önemli Desteği Gerektirir, İkinci Düzey OSB: Önemli Ölçüde Desteği Gerektirir, Birinci Düzey OSB: Desteği Gerektirir şeklindeki düzey derecelendirmesinin mevcut olduğu halde tabloda bu detayın göz ardı edildiğinin ileri sürüldüğü, davalı idarelerden Sağlık Bakanlığının savunma dilekçesinin 7. sayfasında davacının bu iddiasına itibar edilemeyeceği belirtilirken bu hususu destekleyecek açıklamaların yapılmadığı görülmektedir.<br>Uyuşmazlık Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) belirtileri ve özellikle ağırlık düzeylerinin Yönetmelik eki olan raporda yer verilmediği, eksik düzenlendiği iddiasının var olup olmadığına ilişkindir. Çocuk ve Ergen Psikiatristi olan hekimlerce ileri sürülen ve ayrıntısıyla açıklanan hususa karşılık davalı Sağlık Bakanlığınca iddianın kabul edilmediği ve yönetmeliğe ilişkin genel ibareler dışında özel olarak cevap verilmediği gibi dilekçe ekinde de savunmayı destekleyecek bilimsel bir veri ya da çalışmanın sunulmadığı, bu hususun davalı idarelerce Çocuklar İçin Özel Gereksinim Raporu (ÇÖZGER) Özel Gereksinim Alanları Kılavuzu hazırlanırken “uygulayıcılar arası” ve “tekrar” güvenirliliğine ek olarak “bölüm içi” ve “bölümler arası” tutarlılığın ve geçerliliğin sağlanması şeklindeki kapsayıcılık hedefiyle uyumlu olmadığının yargılama sırasında eksik düzenleme şeklinde kendisini göstermesi karşısında, davalı idarelerce bilimsel ve teknik yönden yeniden değerlendirmeye konu edilmesi gerekmektedir.<br>Açıklanan nedenlerle; Yönetmeliğin (2) Numaralı Eki olan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Raporu (ÇÖZGER) Özel Gereksinim Alanları Kılavuzun "Bilişsel Gelişim Alanı-Temel İlkeler" başlıklı bölümünün dava konusu edilen (6) numaralı paragrafındaki “psikologlar (tercihen klinik psikologlar), üniversitelerin ilgili lisans programlarından mezun çocuk gelişimciler”e ilişkin kısmı ile "Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Alanı" başlıklı bölümündeki tablonun (B) sırasında yer alan "Otizm Spektrum Bozukluğu (DSM V tanı kriterleri) ya da Yaygın Gelişimsel Bozukluklar (F84 - ICD 10 tanı kriterleri)" ve "Tanıdan itibaren özel koşul gereksinimi vardır (ÖKGV)." ibaresi yönünden eksik düzenleme içeren ve yeniden değerlendirme yapılarak düzenlemesi gereken “Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB)“ belirtileri ve Ağırlık Düzeyleri yönünden iptali, Yönetmeliğin dava konusu edilen diğer kısımları yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.<br><br>TÜRK MİLLETİ ADINA<br> Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:<br>Davalı Hazine ve Maliye Bakanlığının husumete yönelik usul itirazı yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi.<br><br>MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :<br> Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihli ve 30692 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. <br> Bunun üzerine, davacı Dernek tarafından, anılan Yönetmeliğin 4. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin, 6. maddesinin altıncı ve yedinci fıkralarının, (2) numaralı Eki "Çocuklar İçin Özel Gereksinim Raporu (ÇÖZGER) Özel Gereksinim Alanları Klavuzu"nun "Bilişsel Gelişim Alanı-Temel İlkeler" başlıklı bölümünün (3) numaralı paragrafında yer alan "Bu değerlendirmede: a) klinik ortamda çocuk-gençten ve aileden alınan ayrıntılı gelişimsel öykü; b) serbest oyun ve etkinlik ortamında dil-konuşma-,iletişim işlevlerinin gözlemlenmesi; c) ayrıntılı fizik muayene ve tetkikler, ve d) bilimsel yazında yer alan, güvenirlik, geçerlilik ve norm çalışması yeterli olan işlevsel bilişsel gelişim değerlendirme araçları kullanılır. Bu değerlendirmenin bilişsel değerlendirme konusunda yeterli düzeyde eğitim alan uzmanlar tarafından yapılması gerekmektedir." ve "Bazı araçların sonuçları bilişsel alanda gerçekte mevcut olan işlev kısıtlılığını doğru olarak yansıtmayabilmektedir. Puanlama sistemlerinden kaynaklanabilecek eksikliklerin engellenmesi amacıyla ÇÖZGER’de bilişsel gelişim alanında aile merkezli bütüncül klinik değerlendirme ve uzmanın görüşü esas alınır." ibarelerinin; aynı bölümün (6) numaralı paragrafında yer alan "gelişimsel pediatri uzmanları, çocuk nöroloji uzmanları, çocukta bilişsel değerlendirme konusunda eğitim aldığı belgelenen veya çocuk ruh sağlığı, gelişimsel pediatri rotasyonu yaptığı belgelenen çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanları, psikologlar (tercihen klinik psikologlar), üniversitelerin ilgili lisans programlarından mezun çocuk gelişimcilerdir." ve "Her ÇÖZGER’de çocuk-gencin diğer tıbbi tanıları ve klinik durumu, ilgili alandaki çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı tarafından ÇÖZGER danışım formunda belgelenmelidir." ibarelerinin, (2) numaralı Ekinin "Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Alanı" başlıklı bölümünde yer alan tablonun (B) sırasında yer alan "Otizm Spektrum Bozukluğu (DSM V tanı kriterleri) ya da Yaygın Gelişimsel Bozukluklar (F84 - ICD 10 tanı kriterleri)" ve "Tanıdan itibaren özel koşul gereksinimi vardır (ÖKGV)." ibarelerinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır. <br><br>İLGİLİ MEVZUAT :<br>Anayasa'nın “Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması" başlıklı 56. maddesinin 3. fıkrasında, "Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler." hükmü düzenlenmiştir. <br>193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun "Engellilik indirimi" başlıklı 31. maddesinde, "Çalışma gücünün asgarî % 80'ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece engelli, asgarî % 60'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece engelli, asgarî % 40'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece engelli sayılır ve aşağıda engelli dereceleri itibariyle belirlenen aylık tutarlar, hizmet erbabının ücretinden indirilir. <br>Engellilik indirimi;<br>- Birinci derece engelliler için 440.000.000 lira (1.200 TL),<br>- İkinci derece engelliler için 220.000.000 lira (650 TL),<br>- Üçüncü derece engelliler için 110.000.000 lira (290 TL)dır.<br>Engellilik derecelerinin tespit şekli ile uygulamaya ilişkin esas ve usuller Maliye, Sağlık ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıklarınca bu konuda müştereken hazırlanacak bir yönetmelik ile belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.<br>2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun'un 8. maddesinde, "1 inci ve 2 nci maddelerin kapsamına girenlere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca aylık bağlanır ve Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden ödenir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları, gerektiğinde; aylık almak için başvuranların kendilerinin ve nafaka yükümlülerinin gelir, yaşam düzeyi ve varlıkları hakkında, belirleyeceği yöntemlerle inceleme yapmaya ve yaptırmaya, özel veya resmi idare, müessese ve ortaklarından ve şahıslardan bilgi ve belge istemeye yetkilidir. <br> Aylık bağlanmasında, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarınca sosyal inceleme raporları ve gerektiğinde sağlık kurulu raporları da dikkate alınarak ilgililerin bu Kanuna göre aylık bağlanması şartlarını haiz oldukları yönünde verilmiş kararlar esas alınır. Aylık bağlama işlemi sırasında veya aylık bağlandıktan sonra yapılacak incelemeler sonucunda, aylık bağlama kararını etkileyebilecek yanlışlık veya eksikliklerin tespit edilmesi hâlinde, bu durum ilgisine göre Vakıflara, aylık bağlanana veya bağlanacak olana ve gerektiğinde ilgili idarelere Vakıf veya Bakanlık tarafından bildirilir. Aylık bağlanmış veya bağlanacak olanlara yapılacak bildirimlerin iadeli taahhütlü posta ile gönderilmesi esastır. Aylık bağlanmış olanlarla ilgili eksikliklerin veya yanlışlıkların giderilmemesi hâlinde, tebligat tarihinden itibaren üç aylık sürenin sona erdiği tarihin içinde bulunduğu ödeme döneminin sonunda aylık kesme veya düzeltme işlemi yapılır ve fazla ödenen tutarlar geri alınır. Aylık bağlanmasına esas rapor ve belgeleri gerçeğine aykırı olarak düzenleyenler ile bu nitelikteki rapor ve belgelere dayanarak aylık aldığı tespit edilenler hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre işlem yapılır.<br>Bu madde kapsamında aylık bağlamaya esas sağlık kurulu raporlarını düzenlemeye yetkili sağlık kuruluşlarının belirlenmesi ile bu raporların alınmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından birlikte hazırlanacak yönetmelikle belirlenir." hükmü düzenlenmiştir. <br>5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun'un "Engellilik durumu" başlıklı 5. maddesinde, "Bireyin engelliliğini ve engellilikten kaynaklanan özel ihtiyaçlarını belirleyen derecelendirmeler, sınıflandırmalar ve tanılamalarda uluslararası temel yöntemler esas alınır. Engellilik durumunun tespit ve uygulama esasları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığının görüşleri alınarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığınca müştereken çıkarılan yönetmelikle belirlenir." hükmü yer almıştır. <br>Anılan düzenlemelere dayanılarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (mülga Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı), Hazine ve Maliye Bakanlığı (mülga Maliye Bakanlığı) ve Sağlık Bakanlığınca müştereken Çocuklar İçin Özel Gereksinim Raporu ile Çocuklar İçin Terör, Kaza ve Yaralanmaya Bağlı Durum Bildirir Sağlık Kurulu Raporunun alınışı, geçerliliği, değerlendirilmesi ve bu raporu verebilecek yetkili sağlık kurum ve kuruluşlarının tespiti ile ilgili usul ve esasları belirlemek ve çocuklar ile ilgili özel gereksinim alanlarının belirlenmesine ilişkin ortak bir uygulama alanı geliştirmek amacıyla hazırlanan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihli ve 30692 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. <br><br><br>İNCELEME VE GEREKÇE:<br> USUL YÖNÜNDEN:<br> Dava konusu Yönetmeliğin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığının görüşü bakımından incelenmesi;<br>İdare Hukukunda "usul" idari işlemin yapılmasında izlenen yol demektir. Dava konusu Yönetmeliğin çıkarılmasında izlenecek yol da; 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun'un 5. maddesinde belirlenmiş ve "Bireyin engelliliğini ve engellilikten kaynaklanan özel ihtiyaçlarını belirleyen derecelendirmeler, sınıflandırmalar ve tanılamalarda uluslararası temel yöntemler esas alınır. Engellilik durumunun tespit ve uygulama esasları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığının görüşleri alınarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığınca müştereken çıkarılan yönetmelikle belirlenir." hükmüne yer verilmek sûretiyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığınca müştereken çıkarılacak olan Yönetmelik için, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığının görüşünü alma şartı getirilmiştir. <br>09/07/2018 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleriyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı teşkilat yapılarının yeniden düzenlenmesiyle oluşturulan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının dava konusu Yönetmeliğin hazırlık aşamasında yer aldığı, Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra 21/04/2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 73 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kurulduğu görülmüş olup, dava konusu Yönetmelik hazırlanırken Milli Eğitim Bakanlığınca da görüş bildirildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.<br>Bu nedenle Yönetmeliğin şekil unsuru yönünden hukuka uygun olduğu görülmekle diğer unsurlar yönünden dava konusu edilen düzenlemelerin hukuka uygunluk denetimine geçilmiştir.<br><br> ESAS YÖNÜNDEN:<br>1) 4. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinin incelenmesi yönünden:<br> Dava konusu Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinde, "ÇÖZGER yetkili hekimi: Çocukların özel gereksinimlerinin değerlendirilmesi için hizmet içi eğitim aldığını belgelemiş, süreç koordinasyonu için başhekim tarafından yetkilendirilen çocuk sağlığı ve hastalıkları ana dal ya da çocuk sağlığı ve hastalıkları yan dal uzmanı" şeklinde tanımlanmıştır. <br>Davacı tarafından, çocuklar için düzenlenen bu raporların yaklaşık %90’ını oluşturan bilişsel gelişim, otizm, özgül öğrenme güçlüğü gibi sorunların psikiyatri uzmanlık alanını ilgilendirdiği, ÇÖZGER yetkili hekiminin çocuk sağlığı ve hastalıkları ana dal/yan dal uzmanlarından belirlenmesinin amacının, çocuk ve genç psikiyatrisi ana dalı uzmanlarının haiz oldukları tıp bilgilerinin yetersiz kalacağı yönündeki anlayıştan kaynaklandığı, heyet üstü bir yetkili hekim düzenlemesi yapıldığı, ayrıca bir yetkili hekim kadrosu ihdasına gerek olmadığı ileri sürülmüştür.<br>Dava konusu düzenleme ile, ÇÖZGER yetkili hekiminin süreç koordinasyonunu sağlamakla görevli olduğu belirtilerek ÇÖZGER yetkili hekiminin, çocukların özel gereksinimlerinin değerlendirilmesi için hizmet içi eğitim aldığını belgelemiş çocuk sağlığı ve hastalıkları ana dal ya da çocuk sağlığı ve hastalıkları yan dal uzmanı olması gerektiğinin düzenlendiği, Yönetmeliğin amacının çocuklar ile ilgili özel gereksinim alanlarının belirlenmesine ilişkin ortak bir uygulama alanı geliştirerek çocuklara özel gereksinim raporu düzenlemek olduğu gözetildiğinde, çocukların değerlendirilmesine ilişkin bu sürecin koordinasyonu görevinin çocukların tıbbi, cerrahi ve psiko-sosyal problemlerinde koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmeti verme yetkinliğine sahip çocuk sağlığı ve hastalıkları ana dal ya da çocuk sağlığı ve hastalıkları yan dal uzmanı hekimce yürütüleceğine ilişkin düzenlemenin çocuğun üstün yararının gözetilmesi esasına uygun olduğu, bu nedenle dava konusu düzenlemede üst hukuk normlarına ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.<br>Ayrıca davacı tarafından, dava konusu düzenleme ile heyet üstü bir yetkili hekim düzenlemesi yapıldığı ileri sürülmüş ise de; Yönetmeliğin bir bütün halinde incelenmesinden ÇÖZGER yetkili hekiminin ÇÖZGER sağlık kurulunun daimi üyesi olmasının Kurul'un tek üyesi olduğu anlamına gelmediği gibi, diğer kurul üyelerine göre herhangi bir üstün yetkisinin bulunmadığı görülmektedir. Bu nedenle davacının bu iddiasına itibar edilmemiştir.<br>2) 6. maddesinin altıncı fıkrasının incelenmesinden:<br>Dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesinin altıncı fıkrasında, tek bir uzmanlık dalını ilgilendiren özel gereksinim alanı için Kurulun, o gereksinim alanını ilgilendiren branştan en az üç uzman ve ÇÖZGER yetkili hekiminden oluşacağı, tek bir uzmanlık dalını ilgilendiren özel gereksinim alanının çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlık alanını ilgilendiriyorsa Kurul en az iki uzman ve ÇÖZGER yetkili hekiminden oluşacağı düzenlenmiştir.<br>Davacı tarafından, düzenlemenin ciddi mağduriyete, zaman ve hak kaybına sebebiyet vereceği, Anayasanın 10. maddesinde yer alan eşitlik ilkesine aykırı olduğu, uzman hekimlerin rapor tanzimi için ÇÖZGER yetkili hekimi olan çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanını beklemek zorunda kalacağı, hekimlerin kendi branşları ile ilgili bir konuda ÇÖZGER yetkili hekimin denetimine tabi bırakıldığı ileri sürülmüştür.<br>Dava konusu düzenlemenin, ÇÖZGER sağlık kurulunun teşkili ve çalışma usulüne ilişkin olduğu, çocuğun, alanında uzman hekimlerce değerlendirilmesine yönelik düzenleme getirilerek özel gereksinime ihtiyacı olup olmadığının doğru bir şekilde tespit edilmesine imkan sağlandığı, gereksinim alanını ilgilendiren branştan en az üç uzmanın Kurul'da yer alması yanında ÇÖZGER yetkili hekiminin de daimi üye olarak bulunmasının çocuğun üstün yararına uygun olduğu, Kurul'da özel gereksinim alanına ilişkin branşta uzman hekimlere sayısal anlamda üstünlük verilmesi, kararın oy çokluğuyla alındığı ve ÇÖZGER yetkili hekiminin süreç koordinasyonu sağlamak ile de görevli olduğu gözetildiğinde, ÇÖZGER yetkili hekimine branş uzmanları karşısında bir üstünlük tanınmadığı, buna göre dava konusu düzenlemede üst hukuk normlarına ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.<br>3) 6. maddesinin yedinci fıkrasının incelenmesinden:<br>Dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesinin yedinci fıkrasında, sağlık kurum ve kuruluşunda çocuğu izlemekte olan çocuk hekimi/ilgili uzman hekim varsa, bu hekimin rapor için değerlendirmeyi yaparak ÇÖZGER yetkili hekimine yönlendireceği, izleyen hekim yoksa ÇÖZGER yetkili hekiminin değerlendirmeyi yapacağı kuralına yer verilmiştir.<br>Davacı tarafından, çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı hekimlerin “danışılabilir” olarak nitelendirildiği, bu durumun hastaların hatalı teşhis almasına sebebiyet vereceği ileri sürülmüştür.<br>Dava konusu düzenleme ile, kurulun işlevsel çalışmasına ilişkin kurallar getirildiği, rapor için asıl değerlendirmenin sağlık kurum ve kuruluşunda çocuğu izlemekte olan çocuk hekimi/ilgili uzman hekim tarafından yapılacağı, ÇÖZGER yetkili hekiminin yapılan bu değerlendirme ile bağlı olduğu, çocuğu izlemekte olan çocuk hekimi/ilgili uzman hekimin rapora ilişkin süreç de devre dışı bırakılması gibi bir durumun söz konusu olmadığı, dolayısıyla düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.<br>4) Yönetmeliğin (2) numaralı Eki "Çocuklar İçin Özel Gereksinim Raporu (ÇÖZGER) Özel Gereksinim Alanları Klavuzu"nun "Bilişsel Gelişim Alanı-Temel İlkeler" başlıklı bölümünün (3) numaralı paragrafında yer alan "Bu değerlendirmede: a) klinik ortamda çocuk-gençten ve aileden alınan ayrıntılı gelişimsel öykü; b) serbest oyun ve etkinlik ortamında dil-konuşma-,iletişim işlevlerinin gözlemlenmesi; c) ayrıntılı fizik muayene ve tetkikler, ve d) bilimsel yazında yer alan, güvenirlik, geçerlilik ve norm çalışması yeterli olan işlevsel bilişsel gelişim değerlendirme araçları kullanılır. Bu değerlendirmenin bilişsel değerlendirme konusunda yeterli düzeyde eğitim alan uzmanlar tarafından yapılması gerekmektedir." ve "Bazı araçların sonuçları bilişsel alanda gerçekte mevcut olan işlev kısıtlılığını doğru olarak yansıtmayabilmektedir. Puanlama sistemlerinden kaynaklanabilecek eksikliklerin engellenmesi amacıyla ÇÖZGER’de bilişsel gelişim alanında aile merkezli bütüncül klinik değerlendirme ve uzmanın görüşü esas alınır." ibarelerinin; aynı bölümün (6) numaralı paragrafında yer alan "gelişimsel pediatri uzmanları, çocuk nöroloji uzmanları, çocukta bilişsel değerlendirme konusunda eğitim aldığı belgelenen veya çocuk ruh sağlığı, gelişimsel pediatri rotasyonu yaptığı belgelenen çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanları, psikologlar (tercihen klinik psikologlar), üniversitelerin ilgili lisans programlarından mezun çocuk gelişimcilerdir." ve "Her ÇÖZGER’de çocuk-gencin diğer tıbbi tanıları ve klinik durumu, ilgili alandaki çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı tarafından ÇÖZGER danışım formunda belgelenmelidir." ibarelerinin incelenmesinden:<br>Dava konusu Yönetmeliğe göre, çocukların özel gereksiniminin tespitinin Sağlık Kurulunca yapılacağı, ÇÖZGER'in çocuğun özel gereksinimini belirten belge olduğu, "Çocuk Özel Gereksinim Alan Kılavuzu"nun ise, gelişim geriliğinin ve hastalıklara bağlı doku, organ ve/veya fonksiyon kaybının tanımlandığı kılavuzu ifade ettiği düzenlenmiştir.<br>Özel Gereksinim Alanları Kılavuzu ile, ÇÖZGER için yapılacak değerlendirmenin temel yöntem, ilke ve kıstaslar belirlenerek “uygulayıcılar arası” ve “tekrar” güvenirliliğine ek olarak “bölüm içi” ve “bölümler arası” tutarlılığın ve geçerliliğin sağlanması hedeflenmiştir.<br>Dava konusu Yönetmeliğin (2) numaralı Eki "Çocuklar İçin Özel Gereksinim Raporu (ÇÖZGER) Özel Gereksinim Alanları Klavuzu"nun "Bilişsel Gelişim Alanı-Temel İlkeler" başlıklı bölümünde, çocuğun bilişsel gelişiminin değerlendirilmesinde esas alınacak temel ilkelerin düzenlendiği, bu değerlendirmede kullanılacak değerlendirme araçlarına yer verildiği, bu değerlendirmenin bilişsel değerlendirme konusunda yeterli düzeyde eğitim alan uzmanlar tarafından yapılması gerektiği, bu değerlendirmeyi yapacak uzmanların çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanları, gelişimsel pediatri uzmanları, çocuk nöroloji uzmanları, çocukta bilişsel değerlendirme konusunda eğitim aldığı belgelenen veya çocuk ruh sağlığı, gelişimsel pediatri rotasyonu yaptığı belgelenen çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanları, psikologlar (tercihen klinik psikologlar), üniversitelerin ilgili lisans programlarından mezun çocuk gelişimciler oldukları, her ÇÖZGER’de çocuk-gencin diğer tıbbi tanıları ve klinik durumu, ilgili alandaki çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı tarafından ÇÖZGER danışım formunda belgelenmesi gerektiği düzenlenmiştir.<br>Davacı tarafından, çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlarının sadece bir aylık rotasyon eğitimi ile “bilişsel gelişim” alanında teşhis koyabilir hale getirildikleri, düzenlemede zikredilen diğer meslek mensuplarının hekim olmadığı, bunların tanıya esas değerlendirme yapamayacağı, nihai tanı, tedavi ve takibin, çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanınca yapılacağı ileri sürülmektedir.<br>Davalı Sağlık Bakanlığınca, özel gereksinimi olan çocukların ve gençlerin sağlık, eğitim, rehabilitasyon ve diğer sosyal ve ekonomik haklardan, hizmetlerden yararlanmalarını sağlamak için gereksinimlerinin bilimsel geçerlilikte değerlendirilmesini sağlamak amacı ile yıllar süren, farklı uzmanlık alanlarının görüşleri alınarak ve uluslararası kaynaklar kullanılarak, pilot uygulamalar yapılarak hazırlandığı, Kılavuzun temel amacının ÇÖZGER kıstaslarının bilimsel, standart, güvenilir ve geçerli olması olduğu, ÇÖZGER düzenlemek için değerlendirme yapan veya danışım veren her uzman tarafından bu kılavuzdaki temel yöntem, ilke ve kıstasların bilinmesinin gerektiği savunulmuştur.<br>Dava konusu düzenleme ile, "Bilişsel Gelişim Alanı"nda çocuğun özel gereksinime ihtiyacı bulunup bulunmadığının tespitine yönelik ortak bir uygulama geliştirmek için standartlar belirlendiği, bu alana ilişkin değerlendirmede kullanılacak değerlendirme araçlarına yer verildiği, bu değerlendirmenin bilişsel değerlendirme konusunda yeterli düzeyde eğitim alan uzmanlar tarafından yapılması gerektiği de belirtilerek çocuğun özel gereksinime ihtiyacının doğru bir şekilde ortaya konulmasının hedeflendiği, bu değerlendirmeyi yapacak uzmanlar arasında psikolog ve çocuk gelişimcilere yer verilmesinin hekim dışındaki meslek mensuplarınca tanı ve teşhis konulduğu sonucunu doğurmadığı gibi uzmanlar tarafından bu alana ilişkin yapılan değerlendirme ile doğrudan tanı ve teşhis konulmadığı, nihai yetkinin ÇÖZGER sağlık kurulunda olduğu gözetildiğinde düzenlemede üst hukuk normlarına ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmamaktadır.<br>5) (2) numaralı Ekinin "Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Alanı" başlıklı bölümünde yer alan tablonun (B) sırasında yer alan "Otizm Spektrum Bozukluğu (DSM V tanı kriterleri) ya da Yaygın Gelişimsel Bozukluklar (F84 - ICD 10 tanı kriterleri)" ve "Tanıdan itibaren özel koşul gereksinimi vardır (ÖKGV)." ibarelerinin incelenmesinden:<br>Yönetmeliğin 15. maddesinin birinci fıkrasında, bu Yönetmelikte geçen "Çok ileri düzeyde ÖGV", "Belirgin ÖGV" ve "Özel koşul gereksinimi var(ÖKGV)" ifadelerinin ilgili mevzuatın uygulanması açısından ağır engellilik durumunu ifade edeceği düzenlenmiştir.<br>Çocuklar İçin Özel Gereksinim Raporu (ÇÖZGER) Özel Gereksinim Alanları Klavuzu"nun "Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Alanı" başlıklı bölümünde yer alan tablonun (B) sırasında yer alan "Otizm Spektrum Bozukluğu (DSM V tanı kriterleri) ya da Yaygın Gelişimsel Bozukluklar (F84 - ICD 10 tanı kriterleri)"nin gereksinim değerlendirilmesinin "Tanıdan itibaren özel koşul gereksinimi vardır (ÖKGV)." olarak belirlenerek ilgili mevzuatın uygulanması açısından ağır engelli oldukları kabul edilmiştir.<br> Davacı tarafından düzenlemenin eksik olduğu, Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) belirtileri ve özellikle ağırlık düzeylerinin Yönetmelik eki olan raporda yer almadığı, işlevselliklerinin tek bir düzey olarak değerlendirildiği, OSB grubunda yer alan her olgunun ağır engelli olmadığı, engel oranının her ne kadar raporda görünür olmasa da sosyal ya da eğitsel haklara başvuru sürecinde aileler tarafından öğrenileceği, hafif düzeyde OSB'li olan çocuğun ebeveynleri tarafından ağır engellilik kavramı ile karşılaşacaklarından rapor almak istemeyebilecekleri ileri sürülmüştür.<br> Davalı idarelerden Sağlık Bakanlığının savunma dilekçesinde, düzenlemenin çocuk alanında çalışan tüm dal ve yan dalların görüşleri alınarak ve uluslararası kaynaklar kullanılarak hazırlandığı, özel gereksinimi olan otizmli çocuklara daha kaliteli hizmet sunulması ve çocukların yeterli, kapsamlı değerlendirilmesinin sağlanması amacıyla bu çocuklarda sadece hastalığın şiddetinin değil yaşanan sorunlar nedeniyle özel koşul gereksinim oranının ÖKGV olarak düzenlendiği, çocuğun üstün yararının gözeltildiği savunulmuştur.<br>Dairemizin 21/12/2023 tarihinde verilen ara kararı ile; dava konusu Yönetmeliğin hazırlanması sürecinde alındığı belirtilen çocuk alanında çalışan tüm dal ve yan dalların görüşlerine ilişkin bilgi ve belgelerin asıllarının veya onaylı birer suretlerinin eksiksiz ve okunaklı bir şekilde gönderilmesi ile Otizm Spektrum Bozukluğu ya da Yaygın Gelişimsel Bozukluklar tanısı üzerine "özel koşul gereksinimi vardır(ÖKGV)" şeklinde rapor düzenlenmesinin özel gereksinimi olan çocukların sağlık, eğitim, rehabilitasyon veya diğer sosyal haklar açısından nasıl bir etkisinin bulunduğunun açıklanması davalı idarelerden istenilmiş; davalı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından dosyaya sunulan cevabi yazılarda, otizm yaygın gelişimsel bozukluk tanılarında gereksinim tespitinin düzeyine yönelik çocuk uzman hekimleri ile çocuk çocuk ve genç psikiyatri uzman hekimleri arasında fikir birliğinin sağlanamadığı; gereksinim tespitinin hastalığın şiddet değerlendirilmesine ilaveten sosyal hizmet ihtiyacını da içerdiği, düzenlemenin bir branşın bakış açısından ziyade multidisipliner yaklaşım ile bireyin topluma entegrasyonunun sağlanmasının hedeflendiği, hakkaniyet ilkesi gereğince özel koşul gereksiniminini tanımlandığı belirtilmiştir.<br>Bu durumda, Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) ya da yaygın gelişimsel bozuklukların ağırlık düzeylerine ilişkin bir sınıflandırmanın dava konusu düzenlemede yer almadığı, özel gereksinim tespitinde tek bir işlevsellik düzeyinin esas alındığı, gereksinim düzeyinin "Tanıdan itibaren özel koşul gereksinimi vardır (ÖKGV)." olarak belirlenmesinin bilimsel olarak ortaya konulamadığı, alanında uzman hekimlerce yapılan toplantılar neticesinde de hekimler arasında bu özel gereksinimin tespitine ilişkin bir fikir birliğinin sağlanamadığı, bu nedenle Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) ya da yaygın gelişimsel bozuklukların ağırlık düzeylerine yer verilmeyerek yapılan gereksinim tespitinin eksik düzenleme niteliğinde olduğu sonucuna varıldığından bu yönüyle düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir.<br><br>KARAR SONUCU:<br> Açıklanan nedenlerle;<br>1. 20/02/2019 tarih ve 30692 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğin (2) numaralı Ekinin "Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Alanı" başlıklı bölümünde yer alan tablonun (B) sırasında yer alan "Otizm Spektrum Bozukluğu (DSM V tanı kriterleri) ya da Yaygın Gelişimsel Bozukluklar (F84 - ICD 10 tanı kriterleri)" ve "Tanıdan itibaren özel koşul gereksinimi vardır (ÖKGV)." ibarelerinin eksik düzenleme nedeniyle İPTALİNE,<br>2. Yönetmeliğin diğer maddeleri yönünden DAVANIN REDDİNE,<br>3. Dava kısmen iptal, kısmen ret şeklinde sonuçlandığından aşağıda gösterilen toplam ... TL yargılama giderinin ... TL'sinin davacı üzerinde bırakılmasına, ... TL'sinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, <br>4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ... TL vekâlet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya, ... TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,<br>5. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,<br>6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 20/03/2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.<br><br></font></p></body></html>

2019/7783