<html><head><meta http-equiv="Content-Type" content="text/html; charset=UTF-8"></head> <body leftmargin="25" topmargin="20" font face="Verdana" size="2"><b><font face="Verdana" size="2">Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2016/11398 E. , 2020/672 K.</font></b><ul><li style="font-family:Verdana;font-size:12;font-weight:bold"></li></ul><ul style="list-style-type: circle;font-family:Verdana;color:#104d96;font-size:12"></ul><br> <b><font face="Verdana" size="2">"İçtihat Metni"</font></b><p align="justify"><font face="Verdana" size="2"> T.C.<br>D A N I Ş T A Y<br>İKİNCİ DAİRE<br>Esas No : 2016/11398<br>Karar No : 2020/672<br><br>KARŞILIKLI TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNANLAR :<br> 1- DAVALI : ...<br> VEKİLLERİ : ...<br><br> 2- DAVACI : ...<br> <br><br>İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın, dilekçelerde yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.<br><br>YARGILAMA SÜRECİ :<br> Dava Konusu İstem : Dava; nda "bakanlık müşaviri" olarak görev yapan davacı tarafından; başka bir göreve atanmak üzere bu görevinden alınmasına ilişkin 09/01/2015 günlü, 29231 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 08/01/2015 günlü, 2014/1223 sayılı müşterek kararname ile ... İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne "uzman" olarak atanmasına ilişkin 29/01/2015 günlü, ... sayılı işlemin iptali ve bu işlemler nedeniyle uğradığını ileri sürdüğü özlük ve parasal hak kaybının yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.<br><br> İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; Devlet Memurları Kanunu'nda istisnai memuriyet kavramına yer verilmesi ile bu tür memurluğun diğer memuriyetlerden farklı usullere tabi tutulması ve gerek memuriyete girişte gerekse bu görevden alınmada memuriyete ilişkin kimi ilkelerin aranmamasının amaçlandığı; bakanın, danıştığı grubu oluşturan müşavirlerini seçme ve hizmetine ihtiyaç duymadıklarını değiştirme yetkisinin bulunduğu, müşavirliğin istisnai memuriyet sayılmasının da bu anlayış çerçevesinde gerçekleştirildiği; istisnai memurlukta bulunanların diğer memurluklara naklen atanmaları halinde bu görevlerinin harhangi bir sınıf için kazanılmış hak sayılmayacağı; bu durumda, yukarıda anılan açıklamalar ışığında siyasi iradenin temsilcisi konumunda bulunan bakanın, istediği kişiyle uyumlu bir şekilde çalışabilmesi amacıyla 657 sayılı Kanun'un 76. maddesi kapsamında idareye tanınan takdir yetkisi uyarınca davacının bakanlık müşaviri kadrosundan alınmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bu işlem yönünden davanın reddine; davacının "bakanlık müşavirliği" görevini yürütürken idare tarafından takdir yetkisi çerçevesinde müşterek kararname ile bu görevden alınması yerinde ise de; davacının hizmet süresi, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihe kadar bulunduğu görevler, alındığı ve atandığı görevlerin unvan ve nitelikleri, bu iki görev arasındaki hiyerarşik kademeler dikkate alındığında, geçmiş hizmetleri ve memuriyet kıdemi dikkate alınarak durumuna uygun bir göreve atanması gerekirken ... İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü emrinde uzman kadrosuna atanması işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davacının ... İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü emrine uzman olarak atanmasına ilişkin işlemin iptaline; öte yandan; davacının durumuna uygun bir göreve atanması halinde davacıya ödenecek parasal hakların belirlenmesi mümkün olup, bu aşamada davacıya ödenecek parasal hakların tespitinin de mümkün bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemler nedeniyle davacının mahrum kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemi hakkında karar verilmesine yer bulunmadığına hükmedilmiştir.<br><br>TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : <br> Davalı idare tarafından: 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 59. maddesinin 2. fıkrası ile 76. maddesinde yer alan düzenlemeler uyarınca, davacının uzman kadrosuna atanmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; Devlet memurlarının naklen atanmaları konusunda, kamusal yarar ve hizmet gerekleri doğrultusunda idareye takdir yetkisi tanındığı ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının, davacının uzman olarak atanmasına ilişkin işlemin iptaline yönelik kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. <br> Davacı tarafından: 10 yıl şube müdürü, 15 yıl da daire başkanı olarak görev yaptıktan sonra 2007 yılında bakanlık müşavirliğine atandığı; başarılı çalışmaları sonucu teşekkürle taltif edildiği; geçmiş yıllara ait sicillerinin çok iyi olması nedeniyle üç defa kademe ilerlemesi ile ödüllendirildiği; değişik tarihlerde genel müdür yardımcılığı görevini yürüttüğü; hakkında adli veya idari soruşturma bulunmadığı; mesleki bilgi ve becerilerini artırmak için çeşitli kurslara katıldığı; görevinde başarısız ya da yetersiz olduğunu, liyakatinin bulunmadığını gösteren herhangi bir bilgi ve belgenin dava dosyasına sunulamadığı; Danıştayın yerleşik içtihatları ve idare hukukunun temel ilkelerine göre, idareye tanınan takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız olmadığı; takdir yetkisini kullanan idarelerin, işlemin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğunu hukuken geçerli somut bilgi ve belgelerle kanıtlaması gerektiği; dava konusu işlemler sebebiyle maaşında azalma olduğu; maddi ve manevi yönden yıprandığı ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının, bakanlık müşavirliğinden alınmasına ilişkin kısmı ile dava konusu işlemler nedeniyle mahrum kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemine ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. <br><br>TARAFLARIN CEVAPLARI :<br> Davacının Cevabı : Cevap verilmemiştir. <br> Davalı idarenin Cevabı : Davacının temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.<br>DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...<br>DÜŞÜNCESİ : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.<br><br>TÜRK MİLLETİ ADINA<br><br>Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:<br><br>İNCELEME VE GEREKÇE : <br> MADDİ OLAY :<br> Dava dosyasının incelenmesinden; ... nda Bakanlık Müşaviri olarak görev yapan davacının, başka bir göreve atanmak üzere görevinden alınması ve akabinde ... İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü emrine uzman olarak atanması üzerine, anılan işlemlerin iptali ile bu işlemler nedeniyle uğradığını ileri sürdüğü özlük ve parasal hak kaybının yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.<br><br> İLGİLİ MEVZUAT :<br> 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (f) bendinde, dava dilekçelerinin husumet yönünden inceleneceği, 15. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde de, 14. maddenin 3. fıkrasının (f) bendine göre, davanın hasım gösterilmeden veya yanlış hasım gösterilerek açılması halinde, dava dilekçesinin tespit edilecek gerçek hasma tebliğine karar verileceği kurala bağlanmıştır.<br> 02/11/2011 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 7. maddesinin, 1. fıkrasında;<br> "Birden fazla idarenin taraf olduğu idari davalardan;<br> a) Müşterek kararnamelerle ilgili olarak açılanlar ve bunlarla ilgili icra işlemleri, davaya taraf olan tüm idarelerin vekili sıfatıyla, müşterek kararnameyi teklif eden bakanlığın hukuk birimince takip ve müdafaa edilir.<br> b) Bakanlar Kurulu kararları ve düzenleyici işlemlerle ilgili açılan ve Başbakanlığın da taraf olduğu davalardan, Başbakanlıkça bu hususta takip yetkisi verilenler ile bu davalarla ilgili icra işlemleri, Başbakanlığın da vekili sıfatıyla, takip yetkisi verilen ilgili idare hukuk birimince takip ve müdafaa edilir." hükmü düzenlenmiştir.<br><br> HUKUKİ DEĞERLENDİRME :<br> Yukarıda metnine yer verilen 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uyarınca, birden fazla idarenin taraf olduğu idari davalardan müşterek kararnamelerle ilgili olarak açılanlar ve bunlarla ilgili icrai işlemlerin, davaya taraf olan tüm idarelerin vekili sıfatıyla, müşterek kararnameyi teklif eden bakanlığın hukuk birimince takip ve müdafaa edileceği; davayı takip ve müdafaa yetkisinin müşterek kararnameyi teklif eden bakanlığın hukuk birimine verilmesinin, kararnamenin tesisinde etkisi olan Başbakanlığın davada hasım mevkiinde olmayacağı anlamına gelmediği; nitekim bu hususun, anılan maddede ''birden fazla İdarenin taraf olduğu davalardan'' ibaresiyle doğrulandığı; dava konusu işlemin müşterek kararnameyle yapılmış olması nedeniyle Başbakanlığın da davalı konumunda bulunması gerektiği halde, İdare Mahkemesince Başbakanlık davalı konumuna alınmaksızın, eksik hasımla uyuşmazlık karara bağlanmıştır.<br> Diğer taraftan, 09/07/2018 günlü, 30743 sayılı (3. Mükerrer) Resmi Gazete'de yayımlanan 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 218 ve 219. maddeleri uyarınca, kapatılan Başbakanlığın iş ve işlemleriyle ilgili olarak açılmış olan davalarda Cumhurbaşkanlığının taraf sıfatı kazanacağının kurala bağlandığı açıktır.<br> Bu durumda; 2577 sayılı Kanun'un 14. maddesinin 3. fıkrasının (f) bendi ve 15. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi hükümleri uyarınca, mahkeme tarafından mülga Başbakanlık yerine, Cumhurbaşkanlığının hasım mevkiine alınması suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekeceğinden, dosyanın yalnızca husumetiyle tekemmül ettirilmesi suretiyle karar verilmesinde usul hükümlerine uyarlık görülmemiştir.<br><br>KARAR SONUCU : <br> Açıklanan nedenlerle;<br> 1. TARAFLARIN TEMYİZ İSTEMİNLERİNİN KABULÜNE,<br> 2. ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/c fıkrası uyarınca BOZULMASINA,<br> 3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,<br> 4. 2577 sayılı Yasa'nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.<br><br><br> <br> <br> </font></p></body></html>
2. Daire,2016/1139811398,2020/672672