<html><head><meta http-equiv="Content-Type" content="text/html; charset=UTF-8"></head> <body leftmargin="25" topmargin="20" font face="Verdana" size="2"><b><font face="Verdana" size="2">Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/18467 E. , 2022/3023 K.</font></b><ul><li style="font-family:Verdana;font-size:12;font-weight:bold"></li></ul><ul style="list-style-type: circle;font-family:Verdana;color:#104d96;font-size:12"></ul><br> <b><font face="Verdana" size="2">"İçtihat Metni"</font></b><p align="justify"><font face="Verdana" size="2">T.C.<br>D A N I Ş T A Y<br>İKİNCİ DAİRE<br>Esas No : 2021/18467<br>Karar No : 2022/3023<br><br>TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği<br>VEKİLİ : Av. …<br><br>KARŞI TARAF (DAVACI) : …<br>VASİSİ : …<br><br>İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.<br><br>YARGILAMA SÜRECİ : <br>Dava Konusu İstem : Davacı; başkomiser olarak görev yaptığı dönemde hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda "görevin takdir veya yerine getirilmesinde hoşgörü veya savsaklama" fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 13. maddesi uyarınca "24 ay uzun süreli durdurma cezası" ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun … günlü, … sayılı kararının iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.<br>… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla davanın reddine hükmedilmiş olup; anılan karar, Danıştay Beşinci Dairesinin 10/01/2019 günlü, E:2016/15569, K:2019/214 sayılı kararıyla bozulmuştur. <br>İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Bozma kararına uymak suretiyle verilen …İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; başkomiser olarak görev yapan davacının polis merkezi amirliğinin kasasına kaldırılan buluntu paranın kaybolduğu süreçte kasa anahtarını görevli personele zimmet karşılığı teslim etmeyerek, anahtarın kimde olduğunun takibini yapmayarak ve görev yerinden ayrılırken yerine gelen amire konu ile ilgili bilgilendirme yapmayarak görevini savsakladığı anlaşılmakta ise de Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 13. maddesi kapsamına giren ve kınama cezasını gerektiren söz konusu fiili nedeniyle anılan madde uyarınca daha ağır bir ceza uygulanarak 24 ay uzun süreli durdurma cezasının verilmesini gerektiren nedenlerin açıkça ortaya konulmadığı, bu durumda davacının kınama cezası yerine 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasını gerektiren nedenler ortaya konulmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.<br><br>TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, olayın ağır cezayı gerektirdiği, idarenin zarara uğrayacağının açık olduğu, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.<br><br>KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır. <br><br>DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …<br>DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.<br><br> TÜRK MİLLETİ ADINA<br>Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararı uyarınca doğrudan Dairemiz esasına alınan dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:<br> <br>İNCELEME VE GEREKÇE : <br>MADDİ OLAY : <br>Davacının başkomiser rütbesiyle … Polis Merkezi amiri olarak görev yaptığı döneme ilişkin olarak, 08/05/2009 tarihinde U. E. isimli şahsın bulduğunu beyan ettiği 20.000 (yirmi bin) amerikan doları paranın … Polis Merkezi Amirliği yetkililerince teslim alındığı, 13/08/2010 tarihinde anılan yerde amir olarak göreve başlayan başkomiser İ. E. tarafından 07/09/2010 tarihinde yapılan kontrollerde çelik kasa açıldığında içerisinde dört adet kibrit kutusu ve bir adet silgi bulunduğu, 20.000 (yirmi bin) amerikan doları paranın kasada olmadığı, ayrıca buluntu parayla ilgili evrakların da bulunmadığı, davacının devir teslim işlemlerini yapmadığının bildirilmesi üzerine disiplin soruşturması başlatılmıştır. <br>İstanbul Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun … günlü, … sayılı kararıyla, davacının "görevin takdir veya yerine getirilmesinde hoşgörü veya savsaklama" fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 13. maddesi uyarınca "24 ay uzun süreli durdurma cezası" ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.<br>Bunun üzerine davacı tarafından, İstanbul Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun … günlü, … sayılı kararının iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.<br><br>İLGİLİ MEVZUAT :<br>Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 13. maddesinde, "Bu tüzükte disiplin suçu olarak saptanan eylem, işlem, tutum ve davranışlar dışında herhangi bir biçimde görevin takdir ve yerine getirilmesinde hoşgörü veya savsaklaması görülen memura kınama cezası verilir. Bu hoşgörü ve savsaklama Devleti veya kişileri zarara uğratmış veya hizmetin gecikmesine, durmasına ya da aksamasına neden olmuşsa, durumun ağırlığına ve zararın derecesine göre, daha ağır ceza verilebilir." hükmüne yer verilmiştir.<br><br>HUKUKİ DEĞERLENDİRME : <br>Mülga Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle 13. maddesinde, Tüzük'te disiplin suçu olarak saptanan eylem, işlem, tutum ve davranışlar dışında herhangi bir biçimde görevin takdir ve yerine getirilmesinde hoşgörü veya savsaklaması görülen memura kınama cezası verileceği kurala bağlanmıştır. Temel kural bu olmakla birlikte, söz konusu fiilin Devleti veya kişileri zarara uğratması veya hizmetin gecikmesine, durmasına ya da aksamasına neden olması halinde, durumun ağırlığına ve zararın derecesine göre daha ağır ceza verilebilmesi noktasında ilgili disiplin merciine takdir yetkisi tanındığı görülmektedir. Daha ağır cezanın tayini yoluna gidilebilmesi için, görevin takdir ve yerine getirilmesinde hoşgörü veya savsaklama fiilinin Devleti veya kişileri zarara uğrattığının veya hizmetin gecikmesine, durmasına ya da aksamasına neden olduğunun ortaya konulması gerekmektedir. Bir diğer husus ise idarenin ağır cezanın tesipiti hususunda durumun ağırlığına ve zararın derecesine dikkat etmesi gerektiğidir. <br>Olayda, 08/05/2009 tarihinde U. E. isimli şahsın bulduğunu beyan ettiği 20.000 (yirmi bin) amerikan doları paranın … Polis Merkezi Amirliği yetkililerince teslim alındığı, 13/08/2010 tarihinde anılan yerde amir olarak göreve başlayan başkomiser İ. E. tarafından 07/09/2010 tarihinde yapılan kontrollerde çelik kasa açıldığında içerisinde dört adet kibrit kutusu ve bir adet silgi bulunduğu, 20.000 (yirmi bin) amerikan doları paranın kasada olmadığı, ayrıca buluntu parayla ilgili evrakların da bulunmadığı, davacının devir teslim işlemlerini yapmadığının bildirilmesi üzerine disiplin soruşturmasına başlanıldığı ve davacının "görevin takdir veya yerine getirilmesinde hoşgörü veya savsaklama" fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 13. maddesi uyarınca "24 ay uzun süreli durdurma cezası" ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.<br>Aynı olayla ilgili olarak açılan ceza davası sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla davacının "zimmet" suçunu işlediği gerekçesiyle 4 yıl 2 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir. Anılan karara yönelik istinaf başvurusu da … Bölge Adliye Mahkemesi …. Ceza Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla kesin olarak reddedilmiş ve davacı hakkında verilen mahkumiyet kararı kesinleşmiştir.<br>Yukarıda aktarılan ceza mahkemesi kararları ile dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler doğrultusunda davacı tarafından söz konusu fiilin işlendiğinin sabit olduğu kanaatine varılmıştır. Uyuşmazlığın çözümü açısından davacının fiilin kınama cezasını mı veya daha ağır ceza verilmesini mi gerektirdiğinin ortaya konulması gerekmektedir.<br>Davacının gerek disiplin gerekse adli ceza verilmesine konu fiiline bakıldığında, söz konusu fiilin ceza yargılamasında "zimmet" suçuna vücut verdiği ve anılan suçu işlediği gerekçesiyle davacı hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğu görülmektedir.<br>Bilindiği üzere "zimmet" suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler" başlıklı dördüncü kısmının "Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar" başlıklı birinci bölümünde düzenlenmiştir. Söz konusu suçun düzenlendiği alana bakıldığında, bu suçun mağdurunun kişi veya kişiler değil millet ve devlet olacağı, kamu idaresinin güvenilirliğini ve işleyişini etkileyeceği açıktır. <br>Bu durumda, davacının disiplin cezasına konu fiilinin Devleti zarara uğratacak nitelikte ağır bir fiil olduğu açık olduğundan, davalı idarece Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 13. maddesinde verilen yetkiye istinaden kınama cezası yerine daha ağır nitelikte ceza verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. <br> Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesi yönünde verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.<br><br>KARAR SONUCU : <br>Açıklanan nedenlerle;<br>1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,<br>2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,<br>3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,<br>4. 2577 sayılı Yasa'nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.</font></p></body></html>
,Polis disiplin